As in cases those are heard in State courts, interim measures of protection is needed either before arbitration proceedings or in the course of arbitration proceedings, or in the enforcement stage of arbitral award, in order to become meaningful for one of the parties, when it is agreed by the parties to settle private law disputes with foreign elements by arbitration. At first, it was thought that State courts have been the only authority to decide on interim injunction and provisional attachment regarding disputes subject to international arbitration, but recently, this authority is also granted to arbitrators in legal systems of many countries. In parallel with this understanding, under Art. 6 of the Turkish Code on International Arbitration numbered 4686 CIA , the authority to decide on interim injunction and provisional attachment is also granted to arbitrators together with State courts.Granting authority to arbitrators together with State courts to decide on interim injunction and provisional attachment can lead to many problems. Granting this authority to arbitrators together with State courts, the issue of whether the jurisdiction of State courts to decide on an interim injunction or provisional attachment could be abolished by the parties and the issues of whether decisions of interim injunctions and provisional attachments ordered by one of the state courts or arbitrators could be transformed into another interim measure or abolished by another one arises. Furthermore, it’s required to analyze whether it’s possible to obtain an interim injunction from Turkish courts referred to in Art. 3 of the CIA pursuant to Art. 3 and 6 of the CIA, in accordance with Art. 390 of the Turkish Code on Civil Procedure numbered 6100, which abolishes the international jurisdiction of Turkish courts on interim injunctions regarding disputes subject to international arbitration
International Arbitration Interim Injunction and Provisional Attachment Jurisdiction of Turkish Courts.
Tıpkı devlet mahkemelerinde görülmekte olan davalarda olduğu gibi, yabancılık unsuru içeren özel hukuk uyuşmazlıklarının tahkim yoluyla çözülmesinin öngörüldüğü hallerde, hakemlerce verilecek kararın anlam kazanabilmesi için gerek tahkim yargılaması öncesinde gerek tahkim yargılaması sırasında gerekse tahkim yargılaması sonucu verilen hakem kararının icrası/tenfizi aşamasında geçici hukuki koruma kararlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Yabancı unsurlu tahkime tabi uyuşmazlıklarda, önceleri sadece mahkemelerin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verebilecekleri görüşü hâkim iken, günümüzde birçok ülke hukuklarında hakemlere de bu yetki verilmiştir. Bu anlayışa paralel olarak, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu m.6’da da mahkemelerin yanında hakemlere de ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verme yetkisi tanınmıştır. Mahkemelerle birlikte hakemlere de böyle bir yetkinin tanınması çeşitli mahzurları da beraberinde getirebilir. Hakemlere de mahkemelerle birlikte bu yetkinin verilmiş olması karşısında, mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verme yetkisinin taraflarca bertaraf edilip edilemeyeceği, mahkemelerce veya hakemlerce verilen bir ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararının diğeri tarafından değiştirilip değiştirilemeyeceği veya ortadan kaldırılamayacağı meseleleri ortaya çıkmaktadır. Yine, yabancılık unsuru içeren tahkim yargılamalarında, ihtiyati tedbir talepleri bakımından, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini ortadan kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.390 hükmü karşısında, MTK m.3 ve m.6 hükümlerine istinaden MTK m.3’teki yetkili Türk mahkemelerinden ihtiyati tedbir kararı alınıp alınamayacağının incelenmesi gerekmektedir
Milletlerarası Tahkim İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Türk Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 27 |