Tabii hukuk teorisi bazı farklılıklarla ilkçağdan günümüze kadar uzanan bir çizgide varlığını koruyabilmiş çok önemli bir teoridir. Bu teori iki bin beş yüz yıllık gelişim sürecinde farklı evreler geçirmiştir. Bu evrelerden biri de “ilahi-tabii hukuk” evresi olarak nitelendirilen dönemdir. Bu dönemin bu isimle nitelendirilmesinin en önemli sebebi, dönemin filozoflarının tabii hukuku Hristiyanlık teolojisi ile temellendirmeleridir. Bu nitelemeye rengini veren en önemli teolog Thomas Aquinas’tır. XX. yüzyıla gelindiğinde, ülkemizde bu teoriyi yeni bir perspektifle yorumlayan Ord. Prof. Dr. Orhan Münir Çağıl’ın fikirleri son derece önemlidir. İslam’ın teolojik ilkeleri çerçevesinde yorumladıkları bu teorinin; metodolojik, teolojik ve epistemolojik açıdan son derece tutarlı bir zemin üzerine inşa edildiği görülmektedir. Bu makale ile yeni kuşak hukuk felsefecilerinin ilgisini bu düşünceler üzerine çekmeyi amaçlamaktayız.
Natural law is an important theory that has survived the ancient times with little changes. This theory has undergone different stages in the development period of two thousand and five hundred years. One of these stages is called “divine-natural law”. The most important reason for the characterization of this period by this name is that the philosophers of the period are based on the natural law with Christian theology. In our country, the ideas of Prof. Ord. Orhan Münir Çağıl who interpreted this theory from a new perspective are very important when it reached the 20th century. It appears that the theory interpreted by him within the frame of theological principles of Islam was built on methodologically, theologically and epistemologically very consistent ground. With this article, we aim to attract the attention of new generation law philosophers into these thoughts.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 45 |