Federal Alman Anayasa Mahkemesi içtihatlarıyla AB Hukukuna yön veren bir role sahiptir. Anayasa mahkemesinin AB Hukuku ve ulusal hukuk ilişkisinde 1974 tarihli “Solange I” kararı, 1986 tarihli “Solange II” kararı, 1993 tarihli “Maastricht” kararı, 2009 tarihli “Lizbon” kararı, 2010 tarihli “Honeywell” kararı ve 2014 tarihli “OMT” kararı bu bağlamda milat teşkil eden kararlar olarak AB hukuk literatüründe yer almaktadır. Makalede Federal Alman Anayasa Mahkemesi’nin AB birincil (primer) hukukunun ultra-vires denetimi ve anayasal kimlik denetimi bağlamındaki içtihatlarında ortaya çıkan gelişime ışık tutulması yanı sıra, diğer anayasa organları ile (Federal Meclis ve Federal Hükümet) entegrasyon rolü paylaşımı ve AB Divanı ile ilişki değerlendirilmektedir.
Anayasal kimlik denetimi temel hak denetimi ultra-vires denetim entegrasyon sorumluluğu önkarar davası
The Federal German Constitutional Court has a leading role in EU Law with its jurisprudence. Solange I” decision of 1974, “Solange II” decision of 1986, “Maastricht” decision of 1993, “Lisbon” decision of 2009, “Honeywell” decision of 2010 and “OMT” decision of 2014 are included in the EU legal literature as landmark decisions regarding the relationship between EU law and national law. The article aims to shed light on the development of case-law of the constitutional court in the context of ultra-vires control and constitutional identity control of EU primary law and to evaluate the relations of other constitutional organs (Federal Assembly and Federal Government) with the EU Court.
Constitutional identity control fundamental rights control ultra-vires control integration responsibility preliminary ruling
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 51 |