Yenileme, Türk Borçlar Kanunu'nun 133'üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, temel ilişkiden kaynaklanan bir borç için bono düzenlenmesi, kural olarak, borcun yenilenmesi olarak kabul edilmez. Bu durumda temel borç ilişkisi sona ermez ve alacaklı yarışan taleplere sahip olur. Bu sebeple bonodan kaynaklanan alacağın herhangi bir nedenle elde edilememesi halinde alacaklı temel borç ilişkisine dayalı olarak talepte bulunabilmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, 25.12.2019 tarih E. 2019/1, K. 2019/8 sayılı kararıyla zamanaşımına uğramış bonodaki vadenin temel ilişkiye dayalı olarak başlatılacak takip veya açılacak davada temerrüde esas alınamayacağına karar vermiştir. Bu karara dayanak yapılan hukuki argümanlar oldukça tartışmalıdır. Örneğin, kararda temel borç ilişkisi ile bono düzenlenmesiyle ortaya çıkan ilişki yeterince dikkate alınmamıştır. Ayrıca kararda usuli talep kavramı gözardı edilmiştir. Usulî talep bir hukukî sonucun kesin bir biçimde belirlenmesini, yani belli bir hukukî himayenin sağlanmasını konu alan ve mahkemeye yöneltilmiş bulunan istektir. Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Ancak kararda muacceliyet ve temerrüt kavramları hatalı kullanılmıştır. Yine bononun ödeme için ibraz edilip edilmediği belirsiz olduğundan hüküm yeterince açık değildir ve tavzihe muhtaçtır. Bu çalışmada inceleme konusu karardaki hukuki meseleye medeni usul hukuku, medeni hukuk ve ticaret hukuku bakış açılarıyla yaklaşılarak çeşitli değerlendirmelerde bulunulmuştur. Ayrıca kararda tartışılan kurum ve kavramlara ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Bono vade tarihi temerrüt davaların yığılması hükmün tavzihi
Novation is regulated under articles 133 of the Turkish Code of Obligations. Nonetheless, as a rule, if a promissory note is issued for a debt arising from the basic debt relationship, the basic debt relationship is not considered to be renewed. In this case the basic debt relationship does not terminat and the creditor has competing requests. Therefore, if the credit arising from the promissory note cannot be obtained for any reason, the creditor may demand his/her credit based on the underlying basic debt relationship. The General Assembly of Civil Chambers on the Unification of Judgements of the Court of Cassation has a decision dated 25.12.2019, numbered E. 2019/1, K. 2019/8. At that dijudication, the maturity date in a time promissory note can not be considered in the context of the default in actions or execution proceedings based on the underlying basic debt relationship. The legal arguments established in this decision are considerably controversial. For example, the connection between the relationship arising from the issuance of the promissory note and the basic debt relationship is not considered enough in the decision. Besides the concept of procedural request was ignored in the decision. Procedural request is the demand which is directed to the court, which is a definite determination of a legal conclusion, that is the provision of a certain legal protection. Where the debt is due, the obligor falls in default by the notification of the obligee. But the concepts of maturity and default are used incorrectly. Because it is unclear whether the promissory note has been presented for payment, judgment is not adequately clear and needs clarification. In this study, various evaluations were made by approaching the legal issue in the decision from the points of view of civil procedure law, civil law and commercial law. In addition, various evaluations were made regarding the institutions and concepts discussed in the decision.
Promissory note maturity date default accumulation of claims clarification of judgement
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 52 |