The right to a fair trial is a set of rights and principles that reflect the fundamental values of a democratic society based on the rule of law. The principle of reason for court decisions has been put forward by the ECHR as an element of the right to a fair trial in its decisions. The right to a reasoned decision, beyond being a fundamental right itself, is one of the most effective safeguards that ensure the proper enjoyment and protection of fundamental rights and freedoms. It is the decision justification that establishes the rational basis in judicial decisions and provides the connection between the findings in question and the verdict. Court decisions that are reasonable, legal and contain sufficient justification increase the efficiency of judicial activities. The justification in which the claims of the parties are not met, the evidence and findings that may affect the merits are not evaluated, vague and contradictory expressions are used, the appeal authority internalizes it, is created by constant repetition of legal statements, is not notified properly or the information in its content cannot be accessed, will lead to violations of rights. It is clear that the approach put forward in the decisions of the Constitutional Court and the ECHR regarding human rights violations within the scope of the right to a reasoned decision will contribute to human rights norms. Analyzes to be made in the light of the principles and principles put forward by the Constitutional Court and the ECHR regarding the limits of the supervision of the right to reasoned decision are also important for the development of human rights norms.
Justification Fair Trial Reasoned Decision Human Rights Constitutional Court
This article is not subject to Ethics Committee permission.
Adil yargılanma hakkı, hukukun üstünlüğüne bağlı demokratik toplumun temel değerlerini yansıtan bir haklar ve ilkeler bütünüdür. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması ilkesi, verdiği kararlarda AİHM tarafından adil yargılanma hakkının bir unsuru olarak ortaya konulmuştur. Gerekçeli karar hakkı, kendi bir temel hak niteliği taşımasının ötesinde, temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden birisidir. Yargı kararlarında rasyonel temellendirmeyi inşa eden, dava konusu bulgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı sağlayan karar gerekçesidir. Makul, yasal ve yeterli gerekçe içeren mahkeme kararları, yargısal etkinliklerin verimliliğini arttırmaktadır. Tarafların iddialarının karşılanmadığı, esasa etki edecek nitelikteki delil ve bulguların değerlendirilmediği, belirsiz ve çelişkili ifadelerin kullanıldığı, temyiz makamının içselleştirdiği, yasal ifadelerin sürekli tekrarıyla oluşturulan, usulüne uygun tebliğ edilmeyen veya içeriğindeki bilgiye ulaşılamayan gerekçe ise hak ihlallerine yol açacaktır. Gerekçeli karar hakkı kapsamında yaşanan hak ihlallerine ilişkin Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarında ortaya konulan yaklaşımın insan hakları normlarına katkı sağlayacağı açıktır. Gerekçeli karar hakkının denetlenmesinin sınırlarına yönelik Anayasa Mahkemesi ve AİHM tarafından ortaya koyulan ilke ve prensipler ışığında yapılacak analizler de insan hakları normlarının gelişimi açısından önem kazanmaktadır.
Gerekçe Adil Yargılanma Gerekçeli Karar İnsan Hakları Anayasa Mahkemesi
Bu makale Etik Kurul iznine tabi değildir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Lisansüstü Tez Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Ocak 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: YOK Sayı: 57 |