Mirastan yoksunluk, belirli bir mirasbırakanın terekesinde hak sahipliğini engellediği için mirasçı veya vasiyet alacaklısı olma ehliyeti ile bağlantılıdır. Belirli bir mirasbırakanın terekesi ile sınırlı olduğu için nisbî, yalnızca yoksun kalanı tereke dışında bıraktığı için ise kişisel etki yaratır. Yoksunluğun kişi bakımından kapsamına, yoksun kalınan terekenin mirasbırakanı, mirastan yoksun olabilecek gerçek ve tüzel kişiler ile yoksun olan mirasçının yerini alacak kişiler girer. Mirasbırakanı öldürme ve öldürmeye teşebbüs nedeniyle yoksunluğun gerçekleşmesi için fail hakkında bir mahkûmiyet kararının verilmesi şart değilse de anılan fiiller için ceza yargılamasının yapılacağı açıktır (TMK m. 578/b.1). Kendiliğinden sonuç doğurmasına rağmen uyuşmazlık halinde yoksunluğun tespiti davasının açıldığı durumlarda, hukuk mahkemesine, ceza mahkemesinin esas hakkındaki nihai kararının etkisi, TBK m. 74 hükmünün amacı doğrultusunda, yoksunluğun şartları göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Çalışmada, öncelikle yoksun olan kişinin hak sahipliğinin özelliği doğrultusunda, yoksunluğun kişi bakımında kapsamı değerlendirilmiş, ardından hukuk mahkemesindeki yoksunluğun tespitine ilişkin yargılamaya, ceza yargılamasının etkisi doktrin ve Yargıtay kararları doğrultusunda tartışılarak görüşlerimize yer verilmiştir.
Disinheritance is one of the reasons that prevents a persons entitlement in the heritage of a particular legator and is linked to the capacity to be an inheritor or a testamentary beneficiary.
It has a relative effect since it is limited to the heritage of a particular legator and a personal effect because it excluses only the disinherited persons from the heritage. Due to these characteristics, the scope of disinheritance in terms of persons includes the legator of the disinherited heritage, natural and legal persons who may be disinherited and persons who will replace the disinherited inheritor (TCO Art. 578/b.1). In order for the occurance of a disinheritance due to a murder or murder attempt of the legator, conviction of the perpetrator is not necessary but it is clear that criminal proceedings will be held for the said acts. Although its self-executing, in cases of dispute where declaratory lawsuit for disinheritance is filed, the effect of the criminal courts final decision on the merit to the civil court should be determined by considering the conditions of disinheritance, consistent with the purpose of Article 74 of the TCO. In this study, firstly, in accordance with the disinherited person’s entitlement, the scope of the disinheritance in terms of the person is evaluated. Afterwards, the effects of criminal proceedings on the declaratory of disinheritance lawsuit in the civil court is discussed conforming to the doctrine and the decisions of the Turkish Court of Cassation and our opinions on the subject are shared.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 17 Ocak 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 11 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 61 |