Aristoteles de Platon gibi siyasi etiğe iyi bir yaşam ve ideal bir anayasa/devlet taslağı oluşturma ödevi yükler. Tüm ahlaki erdemler, polis’in ethos’u tarafından belirlenir. Birey ethos dâhilinde erdemlerini geliştirir ve onları politik bir yapıda uygulama imkânı bulur. Aristoteles’te aynı zamanda politik bir soruşturma konusu olan etik, insan eyleminin bir doktrininin genelliği içinde pratik felsefeye dönüşür. Ancak Aristoteles için siyasetin çıkış noktası, Platon’da olduğu gibi iyi ideası ve adil ruh teorisi değil, insan doğasıdır. İnsan, doğası itibariyle zoon politikondur, toplumsal veya politik bir hayvandır. Toplumsal yapıdaki ilişkiler yalnızca niceliksel değil, niteliksel olarak da farklıdır. Polis’i ailede görülebilecek türden bir birliğe indirgemek devletin ortadan kalkması sonucunu doğurur. Ailede köle ile efendi veya polis’teki yöneten ile yönetilen arasındaki ekonomik ilişki salt ekonomik ilkelere göre değil politik ilkelere göre yönlendirilir. Bu bağlamda köleliğin doğal hukuk ile gerekçelendirilmesi, Atinalı vatandaşın başarılı bir yaşam sürmesine yönelik etik gerekliliği dile getirir. Bu yazının öncelikli amacı Aristoteles’te etik ile politika arasında tesis edilen ilişkinin Platon ile mukayeseli bir şekilde bütüncül bir değerlendirmesini ortaya koymaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eskiçağ Felsefesi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 41 |