Mekan nötr bir mevcudiyet değildir; tersine, içinde üretildiği toplumun bir
parçası olarak sınıf ve toplumsal cinsiyet gibi tahakküm ve direnişe ait vektörlerinin
izlerini içinde taşıyan kültürel ve ideolojik bir inşadır. Tiyatro yapıları
da tıpkı diğer mekanlar gibi egemenle madunun mücadelesinin kaydedildiği bir metin olarak okunmaya uygundur. Çağlar boyunca teatral olanı mekan
üzerinden takip ettiğimizde; egemenin giderek sınırlarını daralttığı mekanlar
inşa ederken, madunun ise sınırlara karşı da direnerek, teatral etkinlikleri işgal ettiği boş alanları geçici olarak teatralleştirerek ve otonomlaştırarak somut
olmayan mekanlar oluşturduğu göze çarpar. Diegesis boş alanın geçici merkez
haline gelmesi için gerekli unsurlardan biri olurken, bir diğeri diegetik olanın
yedeğinde taşıdığı alan-dışıdır. Bu iki özelliğin bir aradalığı egemen teatral
alanlara karşı direnen, otononom ve geçici teatral alanlar inşa etmenin ön
koşuludur. Madunun kültürünün bir parçası olan popüler halk tiyatrolarının
genlerinde taşıdığı bu özellik, aynı zamanda madunun otorite karşıtı direnişçi
öğeleri kolektif belleğine yazmak/kaydetmek için de kullandığı bir yöntemdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 33 Sayı: 33 |