Bu bildiri şu temel meseleler üzerinde durmaktadır: a) Tiyatro ve dram
sanatının bellek ve onun göstergesi olan geçmiş ile ilişkilenme biçimi
b) Bu biçimin olgun örneklerinden biri olarak Ibsen tiyatrosunda geçmişin
temsili c) Durum oyunları olarak değerlendirilegelen, “hikayesiz” Beckett
tiyatrosunda belleğin işlevi ve temsili.
Ibsen, oyun yazarlığında kendi katkılarıyla geliştirdiği iyi kurulu oyun
tekniğine yaslandığı denli, batı sanatının kurucu unsurlarından biri
olan doğrusal perspektifi, oyunlarının şematik düzenleyicisi olarak da
kullanmıştır. Bu stratejiler ile üretilen oyunları geçmişteki bir olaya doğru
açılan, teatral metinler olarak değerlendirilmektedir. Resim-tiyatro
analojisi, gerçekçi tiyatronun çerçeve sahne ile kurduğu varoluşsal
ilişkiyi de açıklama kolaylığı sağlamaktadır. Beckett tiyatrosu ise hikayeyi
reddeden tutumuyla performatif metinler üzerine inşa edilmiştir. Ama
geçmiş anahtar imgelere indirgenmiş biçimiyle hâlâ oradadır ve asal
belirleyicidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 23 Sayı: 23 |