Genellikle akademik çevrelerin pek de dikkate almadigi ve tiyatro uygulamacilarinin da “hor görme” egilimde olduklari melodram türü, hem klasik dramatik yapinin asal yapi taslarinin kurulmasini saglayan bir geçis, hem de Türk tiyatrosunun batiya açilan penceresinde gördügü ilk manzaradir. Dolayisiyla Türk tiyatro yazinina egemen olan melodramatik - gerçekçi damar ayni zamanda Tanzimat tiyatrosunun genel yöneliminin yaklasik yüz yemis yillik süreçte korunup gelistirilmesinin de öyküsünü kurmaktadir. Namik Kemal’in Gülnihal adli oyunu melodram türünün en sadik örneklerinden biri olarak kendini Tanzimat tiyatrosunun dagarina yerlestirmistir. Bu yazi, Fransiz devrimi ile birlikte gelisen melodram türünün temel özelliklerini saptadiktan sonra, Tanzimat tiyatrosunun melodrami devralma sürecini tartismakta ve Gülnihal’i örnek metin olarak bu açidan incelemektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2002 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 14 Sayı: 14 |