فُسِّر القرآن الذي نزل رحمةً للبشرية بطرق مختلفة منذ يوم نزوله إلى يومنا هذا. ولم يبتعد علماء عصر التابعين وتابعيهم عن هذا النشاط التفسيري، فحاولوا تفسير القرآن بالتفاسير والتأويلات التي تعلموها من الصحابة، أو نقلوا تفاسيرهم إلى يومنا هذا، مكتوبةً أو شفهية. تركز هذه الدراسة على تفسير مقاتل بن سليمان، باعتباره أول تفسير كامل بقي من فترة التابعين، وقد جُمع بدون أي إسناد، وقد تعامل غالبية العلماء مع هذا التفسير على أنه مصنَّف حديثي وليس تفسيرًا. لذلك قام العلماء بتحليل هذا التفسير دون الأخذ بعين الاعتبار طرق نقل روايات التفسير الأولى، ونتيجةً لذلك زعموا أن مقاتلًا قد ألّف تفسيره برواياتٍ موضوعة. وقد ذكر مقاتل في مقدمة تفسيره ثلاثين مصدرًا استفاد منها في تأليف تفسيره. وقد هدفنا في هذه الدراسة إلى مقارنة مرويات سعيد بن جبير، الذي لم يرد في مصادر تفسير مقاتل المذكورة في مقدمة تفسيره، مع مرويات سعيد بن جبير المنقولة عن طريق عطاء بن دينار. واعتمدنا في ذلك على تفسير ابن أبي حاتم الروائي، وليس على تفسير الطبري. وقد قدمنا معلومات موجزة عن مقاتل بن سليمان، وسعيد بن جبير، وعطاء بن دينار، ودرسنا علاقة الشخصيات المذكورة مع مقاتل بن سليمان. وتوصلنا إلى نتيجة أن هؤلاء الأشخاص الثلاثة لم يلتقوا نظرا على تواريخ ولادتهم ووفياتهم والأماكن التي عاشوا فيها. ولذلك نرى أن مقاتلًا لم يلتقِ بهؤلاء ولم يرو تفسير سعيد بن جبير، وإنما صادف هذا التفسير في مكانٍ ما، كعطاء بن دينار، فأدرجه في تفسيره.
The Qur'an, which was revealed as a mercy to mankind, has been interpreted in different ways from the day it was revealed until today. The scholars of the tābiʿīn and tabaʿ tābiʿīn period did not stay away from this tafsir activity, and they tried to interpret the Qur'ân with the interpretations they learned from the field or served as a bridge for their interpretations to reach the present day in written or oral form. The main problem of our research is that Muqātil b. Sulaimān's tafsīr, the first complete tafsīr to have survived from the period of the tābiʿīn, was composed without any isnād; accordingly, the vast majority of scholars trea-ted this tafsīr as a work of hadīth rather than a tafsīr, analyzed this tafsīr without taking into account the transmission methods of the early tafsīr narrations, and as a result, they claimed that Muqātil composed his tafsīr with fabricated narrations. The introduction of Muqātil's tafsīr mentions 30 sources that he used to compose his tafsīr. In this study, we aimed to compare the narrations of Saʿīd b. Jubayr, who is not includ-ed in the sources of Muqātil's tafsīr apart from the 30 people mentioned in the introduction of Muqātil's tafsīr, with the interpretations of Saʿīd b. Jubayr’s narrations transmitted through ʿAtāʾ b. Dīnār. In doing so, we took Ibn Abī Hātim's narrative tafsīr as a basis, not al-Ṭabarī 's narrative tafsīr. In our study, we fo-und that these people were unaware of each other. In our study, we found that these people were unaware of each other. Especially when we consider the dates of their birth and death and the places where they lived, it is unlikely that these three scholars met each other. For this reason, we believe that Muqātil did not meet these people and narrate Saʿīd's tafsīr, but that he came across this tafsīr somewhere like ʿAtāʾ b. Dīnār and included it in his tafsīr.
Tafsir Muqātil b. Sulaimān Sa'id b. Jubayr ʿAtāʾ b. Dīnār Narrations
İnsanlara rahmet olarak indirilen Kur’ân’ı Kerim nâzil olduğu günden günümüze değin farklı şekillerde yo-rumlanmıştır. Tâbiîn ve tebeu’t-tâbiîn dönemi alimleri de bu tefsir faaliyetinden uzak kalmamış, Kur’ân’ı sahabeden öğrendikleri yorumlarla tefsir etmeye çalışmışlar ya da onların yorumlarını yazılı veya sözlü bir şekilde günümüze ulaşmasında köprü görevi görmüşlerdir. Araştırmamamın da üzerinde durduğu temel problem tebeu’t-tâbiîn döneminden günümüze ulaşan ilk tam tefsir olan Mukâtil b. Süleymân tefsirinin isnadsız bir şekilde telif edilmesi; buna bağlı olarak alimlerin kahir ekseriyetinin bu tefsire, tefsir değil de hadis eseriymiş gibi muamele yapmalarıdır. Bu sebeplerle alimler, bu tefsiri ilk dönem tefsir rivâyetlerinin nakil yöntemlerini dikkate almadan incelemiş ve bunun neticesinde Mukâtil’in tefsirini uydurma rivâyetlerle oluşturduğunu iddia etmişlerdir. Mukâtil tefsirinin giriş kısmında tefsirini oluştururken kullandığı 30 kaynak-tan bahsetmektedir. Biz bu çalışmada Mukâtil tefsirinin mukaddimesinde yer alan 30 kişiden ayrı olarak kaynakları arasında yer almayan Sa‘îd b. Cübeyr rivâyetlerinin ‘Atâ b. Dînâr aracılığıyla nakledilen yorumla-rıyla karşılaştırmayı hedefledik. Bunu yaparken de Taberî’nin rivâyet tefsirini değil de İbn Ebî Hâtim’in ri-vâyet tefsirini esas aldık. Çalışmamızda Mukâtil b. Süleymân, Sa‘îd b. Cübeyr ve ‘Atâ b. Dînâr hakkında kısaca bilgiler verdik. Bununla beraber bu kişilerin Mukâtil b. Süleymân’la bir bağlantısının bulunup bulun-madığını irdeledik. Çalışmamızda bu kişilerin birbirlerinden habersiz olduklarını gördük. Özellikle doğum, ölüm tarihleri ve yaşadıkları yerleri göz önüne aldığımızda bu üç alimin birbiriyle karşılaşma ihtimalinin dü-şük olduğunu tespit ettik. Bu sebeple biz Mukâtil’in bu kişilerle karşılaşıp Sa‘îd’in tefsirini rivâyet ettiğine değil de ‘Atâ b. Dînâr gibi bu tefsire bir yerde denk gelip tefsirine yerleştirdiğini düşünüyoruz.
Tefsir Mukâtil b. Süleymân Sa‘îd b. Cübeyr ‘Atâ b. Dînâr Rivâyetler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |