Islamic scholars recognized the pedagogical value of poetry and employed it as an effective tool for religious education, particularly to help memorize difficult subjects that might otherwise be challenging to retain in prose. This integration of poetry, the Qur’ān, and Sunnah led to the development of a substantial tradition of verse compositions in fields such as tafsīr (Qur’ānic exegesis), sīra (biographical accounts of the Prophet), hadith (Prophetic traditions), ʿaqīdah (Islamic theology), fiqh (jurisprudence), and tajwīd (rules of Qur’ānic recitation). By the early 20th century, many libraries, both local and international, housed numerous examples of poetic works that addressed a range of Islamic disciplines, including poetic interpretations of the Qur’ān, verse-based biographies, poetic hadith translations, theological works (known as ʿaqā’id-nāmeh), and compositions on tajwīd. One specific genre that emerged was the poetic treatment of Rasm al-Muṣḥaf (Qur’ānic orthography), also known as Rasm ʿUthmānī. The expansion of Islamic territories necessitated the reproduction and dissemination of the Qur’ān to key administrative centers. In response, a committee was formed during the caliphate of ʿUthmān ibn ʿAffān to oversee the standardization of the mushaf copies. Scholars ensured that these copies adhered to orthographic rules approved by ʿUthmān, a set of rules known as Rasm al-Mushaf or Rasm al-Masāḥif al-ʿUthmāniyya. Over time, these rules became the foundation of a new field of study, producing thousands of written works, including those rendered in poetic form. Initially, these poetic texts emerged in the Arab world, but they were later translated into Turkish. This study identifies relevant poetic works found in libraries and analyzes a particular text titled Rasm Khaṭṭ-ı Qurʾāna Dāʾir Manẓūme, written by the poet Cefāyī.
Qur’ān Rasm al-Mushaf Turkish Islamic literature poetry Cefāyī
لاحظ علماء الإسلام فعالية الشعر في التّعليم، فاعتمدوا الشّعر كوسيلة لنقل بعض المسائل التي يصعب حفظها عند النقل نثرًا. ونتيجة لجهود العلماء المهتمين بالشعر في هذا السياق الذي يشكّل حلقة وصل يتناغم فيه القرآن والسّنة والأدب، تكونت تقاليد شعرية واسعة في مجالات مثل التفسير والسيرة والحديث والعقيدة والفقه والتجويد. استمر هذا الفهم والجهد حتى أوائل القرن العشرين، وبفضل هذه المساعي نجد في المكتبات المحلية والدولية عددًا ملحوظا من الأمثلة على منظومات شعريّة لمواضيع مختلفة: كمنظومة حول تفسير القرآن، ومنظومة السّيرة، ومنظومة الأحاديث مع ترجمتها نظمًا، ومنظومة العقيدة "عقيده نامه"، ومنظومة التّجويد وما إلى ذلك. ومن الأنواع التي نشأت وتطورت عند التقاء القرآن والشعر هي النصوص الشعرية حول رسم المصحف أو الرسم العثماني. ومع توسع الأراضي الإسلامية إلى العراق وبلاد الشام، أصبح من الضروري نسخ القرآن وإرساله إلى المراكز المهمة في الدولة، وبناء على هذا ، كُتبت نسخ المصحف تحت إشراف لجنة في زمن سيدنا عثمان. لقد اعتنى علماء الإسلام بأن تكون نسخ القرآن متوافقة مع المصحف الذي أقره سيدنا عثمان، ووضعوا قواعد تُعرف باسم رسم المصحف أو رسم المصحف العثماني. ثم فتحت هذه القواعد المتعلقة بإملاء القرآن مجالًا جديدًا، وكُتب في هذا المجال آلاف الكتب. ومن العلماء المهتمين بالشعر من ألف هذه القواعد نظمًا. وهذه المنظومات التي نجد نماذجها الأولى في العالم العربي، نُقلت إلى اللغة التركية بعد فترة معينة. وقام بعض العلماء الأتراك الذين برعوا في نظم الشعر بترجمة هذه النصوص شعرًا. يركز هذا البحث على المنظومات الشعرية المتعلقة برسم المصحف التي كتبت باللغة التّركية العثمانيّة سواء كانت ترجمات أو تأليفات. في هذا البحث، تم أولاً تحديد المنظومات المتعلقة بالموضوع التي عُثر على أمثلة لها في المكتبات، ثم دراسة الكتاب بعنوان "منظومة في رسم خط القرآن" الذي ألّفه شاعر يُلقب بـ "جفائي “.
Şiirin eğitim ve öğretimdeki etkinliğini fark eden İslâm âlimleri, mensur olarak aktarıldığında ezberlenmesi zor olan bazı meseleleri manzum olarak ele alarak şiiri İslamî ilimlerin aktarılmasında bir araç olarak kullanmışlardır. Kur’an, sünnet ve edebiyatın kesiştiği bu noktada şiirle ilgilenen âlimlerin birtakım çabaları sonu-cunda tefsir, siyer, hadis, akaid, fıkıh, tecvit gibi konularda geniş bir manzum gelenek oluşmuştur. Asırlar boyunca devam eden bu anlayışın ve çabanın neticesinde yurt için ve yurt dışı kütüphanelerinde manzum tefsir, siyer, hadis tercümeleri, akaid-nâme, tecvit gibi türlerde sayısız örnekle karşılaşmaktayız. Kur’an ve şiirin kesiştiği noktada neşet edip gelişen türlerden biri de Resm-i Mushaf yahut Resm-i Osmânî konulu manzumelerdir. Başta İslâm topraklarının genişlemesi olmak üzere, siyasi, sosyal ve dinî çeşitli sebepler Kur’an’ın çoğaltılıp İslam coğrafyasının önemli merkezlerine gönderilmesini gerektirmiş ve bu ihtiyaca binaen Hz. Osman zamanında bir heyet kontrolünde Mushaf istinsah ettirilmiştir. İslâm âlimleri, Kur’an nüshalarının Hz. Osman’ın onayından geçen Mushafla aynı düzende olmasına ihtimam göstermişler ve Resm-i Mushaf, Mushaf-ı ‘Osmânî veya Mesâhif-i ‘Osmâniyye adı verilen kurallar belirlemişlerdir. Kur’an imlasıyla ilgili olan bu kurallar zamanla yeni bir disiplin teşekkül ettirmiş ve bu sahada çok sayıda eser kaleme alınmıştır. Şiire ilgisi olan bazı âlimler de söz konusu kuralları manzum olarak kaleme almışlardır. İlk olarak Arap dün-yasında örneklerini gördüğümüz bu manzumeler zamanla Türkçeye de aktarılmıştır. Şairlik kudreti olan bazı Türk âlimler de söz konusu tercümeleri nazmen yapmışlardır. Bu çalışma tercüme veya telif olsun Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınmış Resm-i Mushaf konulu manzumelere odaklanmaktadır. Bu çalışmada öncelikle kütüphanelerde örneklerine rastlanan ilgili manzumeler tespit edilmiş, ardından Cefâyî mahlaslı bir şair tarafından kaleme alınmış Resm-i Hatt-ı Kur’ân’a Dair Manzume adlı eser incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer), Kuran-ı Kerim Okuma ve Kıraat, İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |