The Prophet understood the Qur'an that was revealed to him and explained it to those around him. In the activity of the communiqué, he narrated the Qur’an to sahabah and Sahabah they tried to learn and preserve it with determination and diligence. These statements of the Prophet about the Qur’an are the obligatory part of the tafseer. The companions (Sahabah), who passed on his education, asked him about the things they did not understand and received various answers to them. The exegesis of the messenger of Allah was mostly in the form of restricting non-restricted (taqyed al-mutlaq), expounding of vague (tavdîh al-mubham) and explaining ambiguity (tabyin al-mujmal).Companions who witnessed the exegesis of the Prophet received information about these subjects from him. After his death, they tried to solve the problems they faced and to understand the Qur'an in this direction by adopting these issues regarding the uloom-al-Qur'an as a principle. These activities of understanding and their leading attitude have been the source of the uloom al-Qur'an. The questions asked by the companions about the Qur'an were asked in the next periods and answers were tried to be found for them. This has acce-lerated the birth and development of uloom al-Qur'ân in history. In this article, the contribution of the Sahabah to uloom al-Qur'an will be discussed under some topics; the health of the narrations related to this source will not be taken into account as they are covered by another research.
Tafseer Sahabah (Companions) Uloom al-Qur’an Muhkam (Clear) Mutashaabih (Obscure) Naskh (Abrogation) The Mathal (metaphor)
Hz. Peygamber kendisine indirilen Kur’ân’ı anlamış ve etrafındakilere bunu anlatmıştır. Tebliğ faaliyetin-de Kur’ân’ı sahabeye aktarmış, onlar da azim ve gayretle öğrenmeye ve onu muhafaza etmeye çalışmış-lardır. Hz. Peygamberin Kur’ân hakkındaki bu açıklamaları tefsirin bağlayıcı olan kısmıdır. Onun rahle-i tedrisinden geçen sahabe, anlamadıkları konuları ona soruyordu ve bunlara çeşitli cevaplar alıyordu. Re-sulullah’ın tefsiri daha çok mutlakı takyid, mücmeli tebyin, müşkili tavzih müphemi tafsil şeklinde gerçek-leşmiştir. Hz. Peygamberin tefsirine şahitlik eden sahabe ondan bu konularla ilgili bilgileri almışlardır. Onun vefatından sonra da ulûmu’l-Kur’ân ile ilgili bu hususları ilke edinerek karşılaştıkları problemleri çözmeye ve Kur’ân’ı bu doğrultuda anlamaya çalışmışlardır. Söz konusu anlama faaliyetleri, onların bu öncü tavırları ulûmu’l-Kur’ân’a kaynaklık teşkil etmiştir. Sahabenin Kur’ân hakkında sorduğu sorular, sonraki devirlerde de sorulmuş, onlara cevaplar bulunmaya çalışılmıştır. Bu, tarihte ulûmu’l-Kur’ân ilmi-nin doğuşuna ve gelişimine hız vermiştir. Bu makalede, sahabenin ulûmu’l-Kur’ân ilmine katkıları bazı başlıklar altında ele alınacak; bu kaynaklığa ilişkin rivayetlerin sıhhati ile ilgili hususlar başka bir araştırma-nın kapsamına girdiğinden dikkate alınmayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2020 |
Kabul Tarihi | 10 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |