Yüce Allah(c.c), insanlara Risaleti ( Kuran-i Kerim) göndermeden önce, o dönem,
Cahiliyye ismi ile anılmıştır. O dönemde yaşayan Araplara Cahiliyye Arapları ismi verilmektedir.
Kur’an-i Kerim doğru bir şekilde anlamamız için sadece Arapça dilini bilmemiz yeterli
değildir. Kur’an-i doğru anlamamız için, Kur’an’ın ilk muhatabı olan toplumun tarihi, dili, sosyal,
ekonomik, hukuki ve dini hayatı, ahlakı, zihniyeti ve yaşayışı hakkında yeterli bilgi birikimine
sahip olmamız gerekmektedir.
Kur’an Kerim gelmeden önce yaşayan Araplara “Cahiliyye” ismi verilmiştir. Bu ismin ilk
olarak Kur’an-i Kerimde kullanıldığını görürüz. Araplar, Kur’an gelmeden önce kendilerine belli
bir yaşayış tarzı oluşturmuşlardır. Cahiliyye kavramının anlam bakımından hem bilgisizlik hem
de puta tapanlar şeklinde ifade etmek mümkündür. Cahiliyye isminin, oryantalistlerin arasında
mana bakımından çeşitli anlamlarda görmek mümkündür.
Cahiliyye ahlak kültürünün ürünleri hakkında, hem Cahiliyye kaynaklarından hem de
İslami kaynaklarından bilgi sahibi olmak mümkündür. Cahiliyye kültürü ile ilgili yine cahiliye
kaynaklarından özellikle şiir ve temsil, hikemiyat, kıssa, hutbe gibi verilere müracaat edilebilir.
Ancak Kur’an-i kerimin bize sunduğu Cahiliyye kültürü ve özel olarak Cahiliyye ahlaki
hakkında yeterli bilgi edinme konusunda imkân sınırlıdır.
Bu bağlamda şarkiyatçı William Montgomery, Kur’an’ın bazı ayetlerinin kayıp ve eksik
olduğunu iddia etmiştir.
Cahiliyye ahlakıyla ilgili temel kavramları, O dönemin Ahlak zihniyeti ve insan ilişkileri
hakkında, Hz. Peygamberin hadislerinden fikir edinmemize katkı sağlayacak önemli bilgileri
mevcuttur.
Bilindiği gibi Kur’an’ın asıl amacı insanları bir araya getirmektir. Cahiliyye döneminde
ise insanlar, farklı kabile ve aşiretler halinde yaşamaktadır. Her kabile kendilerini büyük
görmekte ve o toplumda küçük birimleri yüksek bir idealde birleştirecek ortak bir inanç ve
değer bulunmamaktadır.
Kur’an’ın asıl geliş amacı, Cahiliyye ahlakını reddetmek ve İslam’a barış ve huzur
getirmektir. Ancak Cahiliyye Arapları, Kur’an’ın sunduğu ahlak ve değerleri tehdit olarak görüp
Müslüman olmaktan mahrum kalmışlardır.
Cahiliyye döneminde “ahlak” özellikle gurur, kıskançlık ve öfke kavramlarıyla
tanımlanır. Bununla ilgili Cahiliyye edebi kültürlerinde ilginç hikâyelere rastlamak mümkündür.
Örnek: “bir bedevi intikam peşinde olmaktan büsbütün vazgeçip de cennete gitmen seni
sevindirir mi? Sorusuna, “ intikamımı alıp utançtan kurtulmak ve Firavun’la birlikte cehenneme
gitmek beni daha çok sevindirir”. Şeklinde cevap verebilir.
Cahiliyye döneminde yaşayan Araplar için mürüvvetle yaşamak fevkalade önemlidir.
Mürüvvet kavramı, Cahiliyye kültüründe benlik, şeref davası ve gurur tatmini gibi anlamları
ifade eder. Örnek olarak: Hz. Peygamber’in amcası Ebu talip, İslami dini gerçek bir din
olduğunu bildiği halde İslam dinine girmeyi kabul etmemiştir.
marif vakfi cevad akşit eğtim ve kültür
tüm hocalarıma teşekkür ederim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | KİTAP DEĞERLENDİRMESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 12 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |