صفات الحروف من الموضوعات الأساسية في علم التجويد، وهي الكيفية التي تمكّن من تمييز بعض الحروف المشتركة في مخارجها عن غيرها، وتساعد على إدراك حالات الإدغام والنطق بالعربية نطقًا صحيحًا دون خطأ. وقد خضعت الصفات في الفهم الكلاسيكي لتصنيفات متعددة مثل: المميِّزة والمحسِّنة، والمتضادة وغير المتضادة، والقوية والضعيفة، واللازمة والعارضة، وغيرها. أمّا في الفهم المعاصر، فإن الصفات تُدرَس غالبًا ضمن تصنيفٍ صوتيٍّ يتضمّن مراحل متعددة مثل: المخارج، والمجهورة والمهموسة، والانفجارية والاحتكاكية. وفي هذه الدراسة، تُحلَّل مصطلحات الجهر والهمس والشدة والرخاوة التي لم تتضح معانيها في الفهم الكلاسيكي، بل اختلطت بعضها ببعض، وذلك من منظورٍ مقارنٍ مع الفهم المعاصر. ونتيجةً لتحليلٍ مفصَّل، تم اقتراح حلولٍ بديلةٍ لهذه الإشكالية في تعليم التجويد. ووفق الفهم الذي اعتمده علماء العربية والتجويد، فإن الجهر هو الصفة التي لا يجري فيها النفس، والهمس هو الصفة التي يجري فيها النفس، والشدة هي الصفة التي يُحبس فيها الصوت، والرخاوة هي الصفة التي يجري فيها الصوت. غير أنّه إذا كان الصوت هو "النَّفَس المسموع" وهو مادة الكلام، كما يقول ساجقلي زاده ويؤيده علم اللغة الحديث، فإن الأدق أن نُسمّيه "الصوت" دون تمييزٍ بين الصوت والنفس، إذ يستحيل إنتاج الصوت دون نفس. والحقيقة أن وجود تفسيراتٍ متباينةٍ في التعاريف الكلاسيكية يدلّ على محاولةٍ مبكرةٍ لمعالجة هذا الإشكال في جوهره. أمّا علماء الأصوات المعاصرون فقد عرّفوا هذه المصطلحات بالتركيز على وظيفة الأحبال الصوتية، وهو منهجٌ تبنّاه بعض علماء التجويد، ويتوافق – باستثناء الهمس – عمومًا مع التصنيفات الكلاسيكية للصفات، كما يُقدِّم رؤيةً أكثر وضوحًا من حيث تعليم التجويد. ومع ذلك، يُلاحَظ أن هذه التعريفات المعاصرة ما زالت ناقصة في بعض الجوانب. وبناءً على ذلك، يُقترَح النموذج الآتي الذي يجمع بين الفهمين الكلاسيكي والمعاصر: الجهر: سمة صوتية عالية وقوية تتطلب استخدامًا قليلًا للنَّفَس وتُحدث اهتزازًا في الحبال الصوتية عند النطق بالحروف. الهمس: سمة صوتية ضعيفة وهمسية تحدث عندما تبقى الأحبال الصوتية خاملة تمامًا عند نطق الحروف الساكنة، وخاملة جزئيًا عند نطق الحروف المتحركة، وتتطلب استعمالًا مكثفًا للنَّفَس. الشدة: هي انطلاقٌ مفاجئٌ للصوت المحبوس نتيجة الإغلاق التام والفتح المفاجئ لعضوين من أعضاء النطق. الرخاوة: هي جريان الصوت باحتكاكٍ منتظمٍ نتيجة تقارب عضوين من أعضاء النطق.
علم القراءات التجويد الصوتيات المعاصرة صفات الحروف الجهر والهمس الشدة والرخوة
Adjectives of letters, one of the fundamental topics in the science of tajwīd, are features that help distinguish letters sharing the same makhraj, clarify cases of idghām, and enable accurate pronunciation of Arabic. In classical scholarship, these adjectives were categorized into types such as mumayyiz–muḥassin, with opposites–without opposites, strong–weak, and necessary–accidental. In modern understanding, they are generally examined through a phonetic classifica-tion that includes stages like makhārij, majhūr–mahmūs, and infijārī–iḥtikākī. This study compa-ratively analyzes the terms jahr, hams, shiddah, and rikhwah, whose meanings were not clearly defined and sometimes confused in classical literature, from a contemporary linguistic perspec-tive, and proposes alternative approaches to improve tajwīd education. According to traditional scholars of Arabic and tajwīd, jahr refers to the quality in which breath does not flow, hams to that in which breath flows, shiddah to the quality in which the voice is restrained, and rikhwah to that in which the voice flows. However, as Sachaqlīzādah states and as modern linguistics confirms since “sound is an audible breath” and the very substance of speech, it is more accura-te to use the term “voice” without drawing a distinction between voice and breath, because so-und cannot be produced without breath. The conflicting interpretations found in classical defini-tions indicate an early awareness of this core problem. Contemporary phoneticians have redefi-ned these terms based on the function of the vocal cords, and this modern framework accepted by some tajwīd scholars generally aligns with classical classifications, except in certain cases of hams, while providing a clearer pedagogical basis. Nevertheless, contemporary definitions also have limitations. Therefore, this study proposes a balanced definition model combining classical and modern perspectives: Jahr is a strong, resonant sound characteristic that requires minimal breath and produces vibration through the vocal cords; Hams is a soft, whispery sound feature produced when the vocal cords remain completely passive in silent letters and partially passive in pronounced ones, requiring greater breath; Shiddah is the sudden release of a sound that has been trapped within the speech organs through complete closure and opening; and Rikhwah is the continuous flow of sound with gentle friction as two articulating parts approach each other.
Science of Qirā Tajwīd Contemporary Phonetics Adjectıves of Letters Jahr-Hams Shiddah-Rikhwah
Tecvid ilminin temel konularından olan sıfât-ı hurûf; mahreci müşterek bazı harfleri birbirinden ayırmayı, idğâm durumlarını kavramayı ve Arapçayı hatasız telaffuz etmeyi sağlayan bir keyfiyettir. Sıfatlar klasik anlayışta mümeyyiz-muhassin, karşıtlı-karşıtsız, kuvvetli-zayıf, lâzımî-ârızî vb. tasniflere konu olmuştur. Çağdaş anlayışta ise sıfatlar; çoğunlukla mehâric, mechûr-mehmûs, inficârî-ihtikâkî gibi birkaç aşamalı ses tasnifiyle değerlendirilmiştir. Bu çalışmada klasik anlayışta mefhumları net olmayan, hatta birbirine karıştırılan cehr, hems, şiddet, rihvet ıstılahları çağdaş perspektifle mukayeseli olarak incelenmiştir. Detaylı bir analiz sonucu, tecvid eğitiminde yaşanan bu probleme alternatif çözümler geliştirilmiştir. Arapça ve tecvid ulemâsı tarafından benimsenen anlayışa göre “cehr, nefesin akmadığı; hems, nefesin aktığı; şiddet, sesin hapsolduğu; rihvet sesin aktığı sıfattır.” Ancak Saçaklızâde’nin dediği ve modern dil biliminin desteklediği üzere “ses, işitilen bir nefes olup” telaffuza konu olmuşsa buna ses-nefes ayrımı yapmaksızın “ses” demek daha isabetlidir. Zira nefessiz ses üretimi imkânsızdır. Esasında klasik tariflerin; birbiriyle çelişen yorumlar ihtiva etmesi, meselenin özündeki bu sorunu çözme gayretinin de bir göstergesidir. Çağdaş fonetikçiler ise bu terimleri, ses tellerinin fonksiyonunu merkeze alarak tanımlamışlardır. Bazı tecvid bilginleri tarafından kabul gören bu güncel yaklaşım; —kısmen hems hariç— umumiyetle sıfatların klasik tasniflerine kategorik olarak uymakta, tecvid eğitimi açısından daha anlaşılır bir görüntü sergilemektedir. Bununla birlikte söz konusu çağdaş tanımların da çeşitli yönlerden eksik kaldığı görülmektedir. Neticede klasik ve çağdaş anlayışı dengeleyen şu tanımlama modeli önerilmektedir: “Cehr: Ses tellerinin harflerin telaffuzunda titreşim ürettiği, nefesin az kullanımını gerektiren, yüksek ve güçlü bir ses özelliğidir. Hems: Ses tellerinin sâkin harflerin telaffuzunda tamamen, harekeli harflerin telaffuzunda ise kısmen pasif kalmasıyla ortaya çıkan; nefesin yoğun kullanımını gerektiren, fısıltılı ve zayıf bir ses özelliğidir. Şiddet: Konuşma organlarında iki cismin tamamen kapanıp açılması suretiyle sıkışan sesin aniden salınmasıdır. Rihvet: Konuşma organlarında iki cismin birbirine yaklaşması sonucu sesin mutat bir sürtünmeyle akmasıdır.”
Kıraat İlmi Tecvid Çağdaş Fonetik Sıfât-ı hurûf Cehr-Hems Şiddet-Rihvet
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Kuran-ı Kerim Okuma ve Kıraat |
| Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 26 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 20 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 10 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 9 Sayı: 2 |