Ferdiyet kavramı, yaratılış/varoluş hakîkatinin bütün mantığını içinde bulunduran bir kavramdır. Tasavvuf tarihi ve düşüncesinin en temel eserlerinden biri olan Muhyiddîn İbnü’l-‘Arabî’nin Fusûsü’l-hikem eserinin Hz. Muhammed’e ayrılan son fassı, Muhammedî hikmetin, “ferdiyet” hikmeti olduğunu anlatmaktadır. Yaratılış ile ortaya çıkan Yaratan-yaratılan ilişkisi, İbnü’l-‘Arabî’nin Hak-halk, Rab-kul, ya da kadîm-hâdis kelime çiftleriyle de ifade ettiği gibi, ikili bir iletişim süreci olarak görülmekteyken varlığın kemâli, “hakîkî” insân-ı kâmil olan ve ferdiyet hikmeti kendisine mahsus kılınan Hz. Muhammed, yaratan ve yaratılanın ikiliğini, üçüncü unsur olarak birleştirmekte ve Hakk’ı kâmil şekilde zâhir kılmaktadır. Yaratılış ile âşikâr olan Varlık, ferdiyet kavramı çerçevesinde ele alındığında bu “oluş”un kaynak ve hedefinin Hakîkat-i Muhammediyye’den ibâret olan insân-ı kâmil olduğu görülmektedir. Böylece yaratılıştaki gâye, ferdiyet üzerinden varlığın kemâlini bulduğu insân-ı kâmil ile tahakkuk etmektedir.
Fusûsü’l-hikem İbnü’l-‘Arabî Ahmed Avni Konuk Varlık Yaratılış Hakîkat-i Muhammediyye Tecellî Vücûd Mertebeleri İnsân-ı Kâmil Ferdiyet Tasavvuf.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |