Bu araştırma kuruluşundan itibaren üç asırlık bir dönemde Osmanlı coğrafyasında te’lif, tercüme ya da şerh şeklinde manzum veya mensur olarak kaleme alınan tasavvufî mahiyetteki eserlerin tespiti ve ana hatlarıyla muhtevalarının belirlenmesine yöneliktir. Çalışmada tasavvufî konulara ve figürlere yer veren eserlerin yanı sıra, dinî-tasavvufî veyâ dinî-ahlakî-tasavvufî mahiyet arzeden eserler de incelemeye alınmış, bunların yalnızca tasavvufla ilgili bölümleri değerlendirilmiştir. Araştırmaya konu olan eserler öncelikle “tasavvuf tarihi” ve “tasavvuf düşüncesi” açısından iki ana başlıkta tasnif edilmiş, tasavvuf tarihi literatürü “tabakât” ve “menâkıbnâme” türleri üzerinden incelenmiştir. Tasavvuf düşüncesi bağlamında değerlendirilen literatür ise vahdet-i vücûd, aşk-ı ilâhî, şerîat-hakîkat, ricâl-i gayb, velâyet, keşf ve kerâmet, seyru sülük aşamaları ve unsurları gibi başlıklar altında düzenlenmiştir. O dönemde tasavvuf tarihiyle ilgili “tabakât” ve “menâkıbnâme” türünde tercüme ve telif şeklinde hazırlanan eserlere göre, tasavvuf düşüncesi üzerine hazırlanan literatürün bâriz bir üstünlüğü dikkat çekmektedir.
Osmanlı klasik döneminde tasavvuf anlayışının şekillenmesinde en derin ve kalıcı etkinin Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin varlık/tevhid anlayışı (vahdet-i vücud) ile Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî’nin aşk-ı ilâhî anlayışı çerçevesinde gerçekleştiği görülür. Şerîat-hakîkat birlikteliğine vurgu ise hemen bütün literatürün ortak özelliği olarak öne çıkmaktadır. Tasavvufun temel konuları açısından önceki dönemi Osmanlıya taşımada özellikle kuruluş asrında iki isim dikkat çekmektedir: Osmanlı medreselerinin ilk baş müderrisi Dâvûd-i Kayserî ve Osmanlı şelhülislâmlık makamının ilk mümessili Molla Fenârî. Bu iki ismin yazdıkları eserleriyle üzerinde durdukları başlıklar varlık ve mertebeleri, insan-ı kâmil/ ricâlullah, seyru sülük ve aşk-ı ilâhî gibi tasavvuf düşüncesinin esasını teşkil eden konular olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 15 Sayı: 30 |