Learning self-control is an important component of religious education. However, the relation between religion and psychological well-being is controversial. While some findings indicate religiosity to be associated with mental disorders, other findings show it provides people with calm and hope. The manner in which guilt forms, which is important for both religious and psychological studies, can shed some light on this controversy. Guilt appears as a cognitive-emotional experience when people breach their believed religious and moral standards. The two concepts of guilt and shame should be distinguished. While guilt refers to behavior, shame deals with the person’s whole self. Thus, guilt can be associated with taking responsibility for one’s behavior whereas shame undermines the whole personality of a person and targets one’s self-esteem. In addition, shame is profoundly dependent on others’ judgments and leads to rumination and feeling worthless. Distinguishing between guilt and shame can explain this controversy. The positive association between religiosity and psychological disturbances results from the feeling of shame, whereas feeling of guilt can explain the negative correlation between religiosity and psychological disorders. This differentiation is important in Islamic education. According to Islamic teachings, people should retain their self-esteem even when they commit negative actions. The negative action itself should be the aim of critique and blame rather than the spirit of the person, which has a divine origin. Thus, distinguishing between action and agent should be taken as a strategy in Islamic religious education so that only the bad action is taken at issue, whether for blame or change. On the other hand, the whole personality of the person should be taken as a respected entity. This is why Islam views despair as a supreme fault because associates a person with basically being worthless.
Guilt Shame Religious education Islam Psychological well-being
Öz denetimin öğrenilmesi din eğitiminin önemli bir bileşenidir. Bununla birlikte, din ve psikolojik iyi oluş arasındaki ilişki tartışmalıdır. Bazı bulgular, dindarlığı mental bozukluklarla ilişkilendirirken diğer bazı bulgular ise dindarlığın insanlara sükûnet ve umut verdiğini göstermektedir. Hem dinî hem de psikolojik çalışmalar için önemli olan suçluluk biçimleri, bu tartışmalara ışık tutabilir. Suçluluk; insanlar, inandıkları dinî ve ahlaki standartları ihlal ettiklerinde ortaya çıkan bilişsel-duygusal bir deneyimdir. İki tür suçluluk ve utanma kavramı ayırt edilmelidir. Suçluluk davranışa atıfta bulunurken utanç kişinin kendi benliğiyle ilgilidir. Bu kapsamda suçluluk, kişinin yaptığı davranışın sorumluluğunu almasıyla ilişkilendirilebilirken utanç, bir kişinin bütün kişiliğini zayıflatır ve kişinin öz saygısını hedefler. Ayrıca, utanç büyük ölçüde diğerlerinin yargılarına bağlıdır ve kişinin değersiz hissetmesine ya da kendisi hakkında süreklilik kazanmış olumsuz düşünceler geliştirmesine yol açar. Suçluluk ve utanç arasında yapılacak bir ayrım, bu tartışmayı aydınlatabilir. Dindarlık ve psikolojik rahatsızlıklar arasındaki pozitif ilişki, utanç duygusundan kaynaklanırken suçluluk duygusu, dindarlık ve psikolojik bozukluklar arasındaki negatif ilişkiyi açıklayabilir. Bu farklılaşma İslami eğitimde önemlidir zira İslami öğretilere göre insanlar, olumsuz davranışlarda bulundukları zaman bile öz saygılarını korumalıdırlar. Olumsuz eylemin kendisi, ilahi bir kaynağa sahip olduğu bilinen ruh yerine eleştirinin yöneltileceği yer olmalıdır. Bu nedenle amel ve faili arasındaki ayrım, İslam din eğitiminde bir strateji olarak ele alınmalıdır. Kötü ameller söz konusu olduğunda suçlama veya değişim talebi faille değil kötü amellerle ilişkilendirilmelidir. Öte yandan, ferdin tüm kişiliği muteber bir varlık sayılmalıdır. İşte bu yüzden İslam, ümitsizliği büyük bir kusur olarak görmektedir çünkü ümitsizlik kişiyi temelde değersiz olmakla ilişkilendirmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |