The mostbloody history of Armenia’s invasion policy over Azerbaijan at the end of 20th century is Khojali genocide. On February 26, 1992 armenian military groups and hider russian troop invaded Khojaly, which was besiged at that time. Civil settlers of ancient city were incured to genocide only because of that they were turkish-muslim people. Azerbaijan Parlament does its best to dispatch the realities of genocide to international world especially since the occurance of these events. The reaction to appeal of Azerbaijan administration to international organizations came from OIC. In this occasion, activites of ICYF-DC and RUIC cause to major results. At the result the resolutions of PUIC calls to recognize the massacre of Armenian military groups aganist civilians of Azerbaijan on February 26, 1992 and demands to incline guilties of this genocide to responsibility. This resolution is the first document, which recognized Khojaly tragedy by international organizatios. Although there has been done some activities in the direction of recognition of Khojaly tragedy as “genocide” there has not been acquired any concrete result. It is very essential to make cooperation between the administration of Azerbaijan Republic and organs of OIC in order to acquire political evaluation of genocide in international system
XX. yüzyılın sonunda Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı işgalcilik politikasının en kanlı tarihi, Hocalı Soykırımı’dır. 26 Şubat 1992 yılında Ermeni birlikleri ve paralı Rus askerleri Karabağ’da Hocalı şehrine saldırdılar. Bir gecede tarihi şehrin sivil halkı Türk ve Müslüman oldukları için soykırıma maruz kaldı. Azerbaycan Parlamentosu soykırımın yaşandığı andan itibaren gerçeklerin dünya kamuoyuna ulaştırılmasına çalışmaktadır. Hocalı Soykırımı ile ilgili dünya devletlerinin parlamentolarına ve uluslararası örgütlere başvurarak, Ermeni silahlı birliklerinin Hocalı’da soykırım yaptıklarını ve bölgede katliamın önünü kesmeye çağırmaktadır. Azerbaycan hükümetinin uluslararası kuruluşlara yaptığı başvuruya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından olumlu tepki verilmiştir. Bu politikanın reel sonuçlarında, İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF-DC) ve İİT Parlamenterler Birliğinin (İİT PB) faaliyeti etkili olmuştur. Araştırma sonucunda, Hocalı faciasının “soykırım” olarak kabul edilmesi, uluslararası hukuki değerin verilmesi yönünden belirli işler görülse de, kesin sonucun elde edilmediği anlaşılmıştır. Üç ülke faciayı soykırım olarak tanıdığını bildirmiştir. Junior research fellow, History department, Baku State University, seidequliyeva@gmail.comAlınmaya çalışılan tüm bu tedbirlerin amacı, bir daha bu gibi faciaların yaşanmaması için Hocalı Soykırımı’na dünya kamuoyu tarafından hukuki-siyası ve manevi değerin verilmesini başarmaktır. Çağdaş uluslararası hukukta bu gibi tutum, uluslararası kuruluşların ve büyük devletlerin tavrı ile belirlenmektedir. Hocalı Soykırımı’nın uluslararası ölçekte hukuki değerini kazanabilmesi için, Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti ve İİT kurumları arasında işbirliğini zorunlu görmekteyiz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 |