Pers kültürünün doğuş tarihini ancak diğer Hint-Avrupalı halkların edebiyatları ve kültürleri ile karşılaştırarak belirlemek mümkün olabilmektedir; zira Arilerin İran’a yerleşerek ilk kültür ve medeniyet merkezlerini kurdukları dönemle tarihlenen yazılı belgeler mevcut değildir. Hintliler bile Hindistan’a geldiklerinden uzun bir süre sonrasına kadar yazma sanatı ile tanış değillerdi ve aynı onlar gibi İranlı Ariler de zihinlerinin meyvelerini sadece hafızalarına emanet etmişler ve bunları nesilden nesile sözlü olarak miras bırakmışlardır. Şarkı, atasözü, bulmaca, mit ve destan gibi halk orijinli eserler yazıya dökülmemiş ve sözlü aktarım esnasında birçok değişikliğe uğramışlardır. Sosyal gelişme, göçebe koyun bakıcılığından büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine ve tarıma geçişle belirlenmiş ve nihayetinde asırlar boyu sürecek üç sınıflı sistemde belirginleşmiştir. Bu sınıflar, yegane görevi kendisini din konularıyla meşgul etmek olan ruhbanlar sınıfı; asilzadeler, yani prensler, kabile reisleri ve savaşçılar ve son olarak yaşamını hayvan besleme ve toprak işleme ile sürdüren çiftçilerdi. Daha sonraları, Avesta’da hutai olarak adlandırılan zanaatkârlar ve tüccarlar sınıfı gelişmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Çeviri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 37 Sayı: 63 |