Ottoman Empire took over and continued the legacy related to olive oil production and consumption which goes back to depth of past. The rich olive culture continued its existence in North Africa, East Medditerrenean and islands which were under the Ottoman sovereignty. The rules conceming to the production, taxation and marketing of olive and olive oil were settled and these rules were disclosed in kanunnames. Allocation of a great share of the olive oils produced in islands and Agean region to İstanbul is seen as precaution for supplying the need of the capital. Among the islands the Midilli was an important center and the trade relations between the İstanbul and Midilli was mainly based on olive oil procurement.
Osmanlı İmparatorluğu, zeytinyağı üretim ve tüketiminde tarihin derinliklerine giden bir mirası devralmış ve sürdürmüştür. Öyle ki Osmanlı egemenliğinde bulunan Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz ve adalarda zengin bir zeytincilik kültürü varlığını sürdürmüştür. Zeytin ve zeytinyağının üretimi, vergilendirilmesi ve pazarlanması belirli kurallara bağlanmış ve bu kurallar kanunnamelerde açıklanmıştır. Adalarda ve Ege bölgesinde üretilen zeytinyağının büyük ölçüde İstanbul' a tahsis edilmesi, başkentin gereksiniminin karşılanmasına yönelik önlem olarak görülmektedir. Adalar içinde Midilli, bu bağlamda önemli bir merkezdi. Midilli-İstanbul arasında kurulan ticari ilişkiler büyük ölçüde zeytinyağı alımına bağlı bulunuyordu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 25 Sayı: 40 |