Broken Hill Saldırısı Avustralya tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nın hemen başında meydana gelen saldırı, ülkenin savaşa bakışınıetkilemiştir. Birinci Dünya Savaşı’na karşı direncin kırılmasında son derece etkili olan saldırı hükümet tarafından etkili bir propaganda unsuru haline getirilmiştir. Bu propaganda Birinci Dünya Savaşı’nda gönüllü asker katılımının artışında önemli rol oynamıştı. İki Türk’ün masum sivillere saldırdığı yalanı üzerinde Düşman-Türk olgusu yaratılmış bu süreç Çanakkale Savaşı’na kadar etkin bir şekilde sürdürülmüştür. Broken Hill Saldırısı günümüze değin toplumsal hafıza da Düşman-Türk olgusuyla yer etmiştir. Çalışma da yıllardır Avustralya’daki Düşman-Türk olgusu üzerinden propaganda olarak kullanılan Broken Hill Saldırısı’nın detaylarıortaya konulmaktadır. Bu kapsam da saldırıyı aydınlatacak birinci el kaynaklar başta olmak üzere saldırı hakkında yazılmış eserler ele alınarak saldırının aslının nasıl çarpıtılarak bir propaganda malzemesi haline geldiği belirtilmektedir.
The Battle of Broken Hill holds a important position in Australia's history. The attack at the outset of the First World War influenced Australian view of the war. It was an effective propaganda in the management of the attack, which was extremely effective in breaking the resistance of the First World War. This propaganda played an important role in the enlist of voluntery soldiers the First World War. Upon the lie of two Turks attacked innocent civilians, Enemy-Turk phenomenon was created and this process continued effectively until The Battle of Gallipoli. The Battle of Broken Hill had left a mark on until now in the social memory of the Enemy-Turk phenomenon. It is based on the starting of The Battle of Broken Hill, which is used with the propaganda of the Enemy-Turk phenomenon in Australia. This study is the first hand document regarding the battle and how the battle became a propaganda material by being distorted. Australia, Broken Hill, Turk, Propaganda, World War I
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 39 Sayı: 67 |