Sosyal bilimler alanında yapılan araştırmalarda somut, objektif sonuçlara ulaşmanın zorluğu malumdur. Hele konu harp tarihi olduğunda, araştırmacının milli duyguları da olayın içine karışabilmekte, aynı muharebeyi her iki tarafın da kendi zaferleri olarak nitelediği durumlara bile rastlanmaktadır. Üstelik bir ordunun hasmını mağlup etmesi de her zaman başarı olarak görülmemektedir. Örneğin, Gazi Osman Paşa Plevne’de yenilse de elindeki imkânlarla kendisinden beklenilenden çok daha fazlasını yapması nedeni ile dost düşman bütün tarafların gözünde başarılı kabul edilmiştir. O halde bir ordunun başarısının gerçek ölçüsü, galip veya mağlup olması değil, “elindeki imkânları azami oranda kullanarak savaşması ”olarak tanımlanabilir. Ama bu nasıl ölçülecektir? Bir ordunun elindeki imkânları azami ölçüde kullanıp kullanmadığı nasıl anlaşılacaktır?
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tanıtımlar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 3 |
Journal of History Critique