Ondokuzuncu yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu’nda, modern devlet paradigmasının kabul görmeye
başlamasıyla birlikte, devlet-toplum ilişkileri de bu meyanda yeni bir boyut kazandı. Devlet “memaliki
şahaneden vatana” dönüşürken, halk da reayadan vatandaşa dönüşmüştür.1 Buna koşut olarak, batıda bürokratik devlet modeli zafer kazanmışken, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki “ancien regime”de2
modernitenin karşı kıyılarına çarpıp parçalanma evresine girmişti.
Bölüm | İncelemeler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 3 |
Journal of History Critique