Kuşkusuz Bizans kaynakları Türk tarihi için büyük öneme sahiptir. Çünkü Türkler tarihte uzun yıllar Bizans ile etkileşim kurmuşlardır. Özellikle geç ortaçağ tarihi açısından Bizans kaynaklarının önemi büyüktür. Bu etkileşim 1071 Malazgirt Savaşı ile birlikte başlamış gibi görünse de aslında Türk-Bizans ilişkisi daha eskiye dayanmaktadır. 1075 yılında İznik’te kurulan Türkiye Selçuklu Devleti ile sınırdaş olunması hasebiyle ilişkiler daha da artmış ve Osmanlı Devleti’nin beylikten imparatorluğa uzanan sürecinde Türk-Bizans ilişkisi son safhaya ulaşmıştır. 1453’te İstanbul’u ele geçiren Osmanlılar Bizans mirası üzerine devleti imparatorluğa dönüştürmüş, dolayısıyla bu miras kendi kaynaklarına da yansımıştır. İşte bunların başında gelen bir isim; Georges Pachymeres’in eserinde Kıpçaklardan Selçuklu Sultanlarına, İkinci Beyliklerden Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemine ait önemli malumatlar bulunmaktadır. Özellikle Osmanlı kuruluş dönemi hakkında okuyucuya aktarılan bilgiler ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü Osmanlı Devleti’nde tarih yazıcılığı, Fatih Sultan Mehmed döneminden sonra başlamıştır. Bizans ve Osmanlı Devleti arasında yapılan ilk savaşı (Bafeus Savaşı) ele alan yazar, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’den bahseden ilk tarihçidir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tanıtımlar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 3 |
Journal of History Critique