İslam dünyasında, bir yandan, İslam öncesi dönemin
aktarım odaklı anlayışından izler taşıyan ve siyer ve megazi anlatımıyla
başlayıp gelişen bir “rivayet-nakil odaklı tarih”; bir de önceleri İbn
Miskeveyh’e görülen, daha sonra İbn Haldûn’ca geliştirilen ve bazı unsurları
ile Antik Yunan’dan tevarüs eden felsefi anlayıştan izler taşıdığı anlaşılan
“akılcı-felsefi tarih” olmak üzere iki tarih anlayışının geliştiği
görülmektedir. Ortaçağ İslam dünyasında, söz konusu tarih anlayışlarından,
özellikle “rivayetçi-nakilci tarih anlayışının” ezici bir ağırlığının olduğunu
söylemek olasıdır. İşte bu makalede, İslam ortaçağında etkili olan iki tarih
anlayışı, yani “nakilci-rivayetçi” ve “akılcı-felsefi” tarih anlayışları,
Taberî ve İbn Haldûn örnekliğinde çözümlenmeye çalışılacaktır. Bu iki düşünürün
seçilmesi nedensiz değildir; ortaçağ İslam dünyasında “nakilci-rivayetçi tarih
anlayışının” en yetkin örneğini Taberî; “akılcı-felsefi tarih anlayışının” en
olgun şeklini ise İbn Haldûn temsil etmektedir. Makale içerisinde, her iki
düşünürün, önce yaşamları ve yapıtları, ardından da tarih anlayışları, kendi
yapıtlarına dayanılarak, ana hatlarıyla betimsel bir üslupla ortaya
konulacaktır.
Yok
Yok
Yok
Two significant historical understandings have been observed to develop in the Islamic world; the first one is story- based, narration- oriented understanding of history which carries traces of the transfer- oriented understanding of pre-Islamic era and which evolves by starting from the narration of the life and the wars of Muhammad (siyer and megazi). The second one is rational-philosophical understanding of history which carries traces of the philosophical understanding of Ancient Greek. This second understanding was earlier seen in Ibn Miskeveyh and then developed by Ibn Haldûn. It is possible to emphasize that among the historical understandings in question, especially the transfer-oriented understanding of history had overwhelming superiority in the Medieval Islamic World. In this article, these two significant historical undestandings will be analyzed through the examples of Taberi and Ibn Haldun. These two philosophers were selected on a purpose. Because Taberi represents the peak of transfer-oriented understanding of history while Ibn Haldûn represents the advance form of the rational understandings of history in the Medieval Islamic World. In this article, lives, works, historical understandings of both of the philosopher will be outlined based on their works with a descriptive pattern.
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal Bilimlerin Tarihi |
Bölüm | Araştırma/İnceleme |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Kabul Tarihi | 23 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Etik Kurul Onayı:
25 Şubat 2020 tarihli ULAKBİM kararı gereği İnsanlar üzerindeki çalışmalar için (yaş sınırlaması olmaksızın) Etik Kurul Onayı alınmış olmalı, bu onay makalenin Yöntem bölümünde belirtilmeli ve imzalı Etik Kurul Onayı makale ile birlikte sisteme yüklenmelidir. 2020 itibariyle bu şartları yerine getirmeyen çalışmalar değerlendirilmeye alınmayacaktır.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.