Geçenlerde Selanik’in genç bir mecmûasında târihin mazarrat ve
fâidesine dâir yazılmış bir iki maḳāleyi dikkatle okumuştum. Bunlar, senelerden
beri Makedonya’nın yaşadığı hayât-ı müstesnâ tesîriyle Osmanlı vilâyetleri
içinde nispeten parlak zekâlar yetiştiren Selanik’in faal bir dimâğının mahsûlü
idi. Fikirler mücerret “Abstrait”
olmaktan kurtulmayınca beşeriyyet için müfît olamazlar. Safahât-ı fikriyye kara topraklar üzerinde yaşayacak bir
iklim bulduktan sonra mahsûldar ve müfîttir. Bu ciheti, bilhassa nazar-ı
dikkate alalım. Eğer târihin bizde tesîri, aksülamelleri -daha meçhûl olarak-
zarar ve fâidesi teşrîh edilmiş olsaydı, öyle ümît ederim ki, daha fiili,
binâenaleyh daha müsmir uğraşılmış olacaktı. Târih muzırdır; hangi ırklar ve
hangi fikirler için? Târih nasıl şerâit altında müfîttir? Bu suâlleri ben,
heyet-i içtimâiyyemize hitâp ettim. Bu heyet-i içtimâiyyenin efrâtından
bulunduğum için hisseme düşen cevâpları veriyorum.
Nafi Atuf Saʽy ü Tetebbu M. Zekeriya Tarihin Zararı Tarihin Faydası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Çeviri |
Çevirmenler |
Haluk Kayıcı Bu kişi benim |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Etik Kurul Onayı:
25 Şubat 2020 tarihli ULAKBİM kararı gereği İnsanlar üzerindeki çalışmalar için (yaş sınırlaması olmaksızın) Etik Kurul Onayı alınmış olmalı, bu onay makalenin Yöntem bölümünde belirtilmeli ve imzalı Etik Kurul Onayı makale ile birlikte sisteme yüklenmelidir. 2020 itibariyle bu şartları yerine getirmeyen çalışmalar değerlendirilmeye alınmayacaktır.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.