Bu çalışmada tasavvufî tecrübenin ifade araçlarından birisi olarak şathiyeler üzerinde durulmaktadır. Tevhid, tecellî, fenâ, vecd, sekr ve cezbe gibi kavramlarla birlikte değerlendirilen ve sûfînin benliğinden sıyrıldığı zamanlarda ortaya çıktığı dile getirilen şathiyeler, tezahürü bakımından ilk bakışta dinin zâhirine uygun olmayan bir takım davranış ve sözlerin dışavurumu olarak değerlendirilmiş bu bağlamda tasavvufun en çok tenkit edilen konularının başında gelmiştir. İçinde mutasavvıfların da bulunduğu İslam ulemâsının itiraz ve tenkidine muhatap olan şathiye türü söz ve davranışlar, bazı mutasavvıf müellifler tarafından ise savunulmuştur. Bu bağlamda daha çok Horasan mektebine bağlı cezbe ehli mutasavvıflarda görülen şathiye tavrına iyi bir örnek Ebü’l-Hasan el-Harakānî’dir. Bu makalede şathiye meselesi tarifleri, tasavvuf tarihindeki izleri, savunucuları ve karşıtları, meydana geliş sebepleri ve tezahür biçimleri çerçevesinde ele alınmış, Harakānî’nin şathiye özelliğine sahip söz ve tavırlarından örneklere yer verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 12 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 24 Sayı: 47 |
Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.