Fransız aydınlarının, 18. yüzyılın ortalarında icat edip, kendilerine isim olarak seçtikleri “civilisation” kelimesi kısa sürede diğer Avrupa toplumları tarafından da benimsendi. Bu isim onların tüm diğer toplumlardan farklı ve üstün oldukları anlamını ifade ediyordu. Osmanlı bürokrat ve yazarları “civilisation” kelimesini “medeniyet” olarak Türkçeleştirdiler. Halbuki İslami geleneğin önemli kavramlarından birisi olan “medeniyet”, civilisation ile kastedilen zihniyet ve hayat tarzını ifade etmekten çok uzaktı. “Civilisation” anlayışı mevcut şartlarda Avrupa’ya özgü olup, Avrupa’nın biricik ve üstün olduğu anlayışını ifade ediyordu. Aynı zamanda başta İngiltere ve Fransa olmak üzere bazı Avrupa devletlerinin, Avrupa dışı ülkeleri işgal etmelerini ve sömürmelerini meşrulaştıran bir anlayışı temsil ediyordu. Avrupalılar, işgal ve sömürülerinin mağduru olan toplumlardaki tepkileri azaltmak ve Avrupaî olmayı idealize etmek için tarihte başka “medeniyetlerin” de mevcut olduğunu dillendirdiler. “İslam medeniyeti” kavramı bu şartlarda doğdu. “İslam medeniyeti” isimli ilk kitabı 1879’da yazan Şemseddin Sami, tarihte Müslümanların “medeniyet” sahibi olduklarını ve bu “medeniyet”in Avrupa’dakinin oluşumuna katkı sağladığı tezini savundu. Fakat bir süre sonra bu görüşünde önemli oranda değişikliğe giderek “İslam medeniyeti”nin tamamıyla tarihte kaldığını, “Avrupa medeniyeti”nin ise mevcut dünyada tek ve en üstün “medeniyet” olduğunu savundu. Bu araştırma “medeniyet” kelimesinin kavramlaşma sürecini ve özellikle de Şemseddin Sami’nin “medeniyetler” karşılaştırmasını söz konusu süreç ekseninde ele alma amacındadır. Dönemin yazılı metinlerinden ve “civilisation”a ilişkin güncel çalışmalardan hareketle konu incelenecektir.
Aydınlanma Civilisation Medeniyet İslam Medeniyeti Şemseddin Sami
The word "civilisation", coined by French intellectuals in the middle of the 18th century, was soon adopted by other European societies. This name meant that they were different and superior to all other societies. Ottoman bureaucrats and writers translated the word "civilisation" into Turkish as "medeniyet". However, "medeniyet", one of the important concepts of the Islamic tradition, was far from expressing the mentality and lifestyle meant by civilisation. The concept of "civilisation" was specific to Europe under the existing conditions and expressed the understanding that Europe was unique and superior. At the same time, it represented an understanding that legitimized the invasion and exploitation of non-European countries by some European states, particularly Britain and France. In order to reduce the reactions of the societies that were the victims of their occupation and exploitation and to idealize being European, Europeans claimed that there were other "civilisations" in history. The concept of "Islamic civilisation" was born under these circumstances. Şemseddin Sami, who wrote the first book entitled "Islamic civilisation" in 1879, defended the thesis that Muslims had a "civilisation" in history and that this "civilisation" had contributed to the formation of the European one. However, after a while, he significantly changed his view and argued that "Islamic civilisation" was completely lost in history and that "European civilisation" was the only and the most superior "civilisation" in the present world. This study aims to examine the conceptualization process of the word "civilisation" and especially Şemseddin Sami's comparison of "civilisations" in the context of this process. The subject will be examined with reference to the written texts of the period and current studies on "civilisation".
Enlightenment Civilisation Madaniyyah Islamic Civilisation Şemseddin Sami
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spesifik Alanların Tarihi (Diğer), Dini Gelenek Çalışmaları (Doğu, Yahudi, Hristiyan ve İslami Gelenekler Hariç) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 16 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 2 |