İshal, tüm dünyada, 5 yaş altı çocuklarda, mortalite ve morbiditenin en önemli nedenlerinden birisidir (1,2). Dünya
Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık olarak 525000 çocuk, ishal ve ishale bağlı komplikasyonlar
nedeniyle kaybedilmektedir (2). Yapılan çalışmalarda, ishalli çocukların %45-75’nde ishal etkeni gösterilebilmiştir.
Bunlar içerisinde de en sık rastlanılan etken, rotavirüslerdir (3). Ağızdan sıvı tedavisi ve ishali önlemeye yönelik
çalışmalarla, akut ishale bağlı ölümler azalmaya başlamıştır. Ancak ishalli hastalıklar, malnütrisyon, büyümenin
olumsuz yönde etkilenmesi ve uygunsuz ilaç kullanımına yol açmaları nedeniyle de çocuk sağlığı için önemlidir
(1,4). Güvenli su kaynaklarının kullanımı, sanitasyonun iyileştirilmesi, ellerin sabunla yıkanması, ilk 6 ay sadece anne
sütü ile beslenme, gıdaların hazırlanması ve saklanmasında dikkat edilmesi ve rotavirüs aşıları ishali önlemede
önemli noktaları oluşturur (2,4). Son yıllarda, prebiyotik ve probiyotiklerin çocuk sağlığı ve hastalıklarında, özellikle
de ishal ve gastroistestinal sistem hastalıklarında kullanım alanları ile ilgili çalışmaların giderek arttığı görülmektedir.
Avrupa Pediatrik Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Derneği, probiyotik kullanımının özellikle antibiyotik ilişkili
ishal tedavisinde kullanılabileceğini ancak akut gastroenterit tedavisinde prebiyotik kullanımının yeri olmadığını
belirtmektedir (3). Dergimizin bu sayısında, İnce OT ve ark. (4) tarafından yapılan, ishal şikayeti ile başvuran
6-24 aylık çocuklarda pre-probiyotik besin kullanım sıklığı, miktarı ve ishalin önlenmesinde besin örüntüsünün
olası etkilerini içeren güncel bir çalışma yer almaktadır. Çalışma, özellikle prebiyotik ve/veya probiyotiklerin doğal
kullanımının önemini vurgulaması açısından dikkat çekicidir.
-
Diğer ID | JA83PF79TY |
---|---|
Bölüm | Editoryal |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 12 Sayı: 2 |