Amaç: Çalışmada, yenidoğan yoğun bakım ünitemizde izlenen yenidoğanlar içerisinde konjenital kalp hastalığı tanısı alan hastaların sıklığı ve hastalık dağılımının retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Ocak 2012-Haziran 2013 tarihleri arasında hastanemiz yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen hastaların dosyaları retrospektif olarak değerlendirildi. Doğum şekli, doğum ağırlığı, cinsiyeti, yatış nedenleri, intrauterin tanı alıp almadıkları, ekokardiyografi sonuçları kaydedildi.Bulgular: Yenidoğan yoğun bakım ünitesine bu dönem içerisinde 631 bebek yatırılmıştı. Bunların %68.9’u term doğum ve %53.7’i erkekti. Konjenital kalp hastalığı tanısı alan bebeklerin %88.8’i (n=56) kardiyovasküler sistem dışı nedenler ile hastaneye yatırılmışlardı. Tanı alan bebeklerin en sık yatış nedeni solunum sıkıntısı (%46)’dı. Ekokardiyografik inceleme yapılan 123 hastanın %48.8’inde normal bulgular elde edildi ve 63’ünde (%51.2) konjenital kalp hastalığı saptandı. Hastaların %30.2’inde ventriküler septal defekt, %22.2’inde atriyal septal defekt, %22.2’inde patent duktus arteriozus, %11.1’inde periferik pulmoner stenoz, %3.2’inde biküspit aorta, %9.5’inde atriyoventriküler septal defekt, %1.6’ında triküspit yetmezlik saptandı. Konjenital kalp hastalığı saptanan sekiz bebeğin (%12.6) annesinde diyabetes mellitus öyküsü mevcuttu. Bu bebeklerde en sık ventriküler septal defekt ve atriyal septal defekt saptandı.Sonuç: Yenidoğanlar yoğunbakım ünitesine kardiyovasküler sistem dışı nedenlerle yatırılmış olsa bile, dikkatli fizik muayene ve izlem, konjenital kalp hastalıklarının erken tanı ve tedavisi açısından önemlidir. Konjenital kalp hastalığı şüphesi olduğunda ekokardiyografik değerlendirmenin yapılması gerektiğini düşünülmüştür.
Objective: The aim of this study was to retrospectively evaluate the frequency and distribution of congenital heart disease in the infants monitored in our neonatal intensive care unit.Material and Methods: The files of the infants hospitalized in our neonatal intensive care unit between January 2012 and June 2013 were evaluated retrospectively. Data related to type of delivery, birth weight, gender, congenital heart disease diagnosed intrauterine or not, diagnosis at hospitalization and echocardiographic results were considered.results: There were 631 infants monitored in our neonatal intensive care unit during the study period. Among them, 68.9% were term and 53.7% were male, 88.8% of the infants (n=56) with congenital heart disease were admitted to the hospital for a complaint unrelated to the cardiovascular system. Respiratory problems were the most common reason of admission (46%). Echocardiography was performed in 123 infants; 48.8% of them had normal findings, while 51.2% (63) had congenital heart disease. We found ventricular septal defect (30.2%), atrial septal defect (22.2%), ductus arteriosus (22.2%), peripheral pulmonary stenosis (11.1%), bicuspid aorta (3.2%), atrioventricular septal defect (9.5%), and tricuspid deficiency (1.6%) in these infants. The mothers of eight infants (12.6%) with congenital heart disease had diabetes. These infants mostly had ventricular septal defect and atrial septal defect.conclusion: Careful examination and follow-up of a neonate are important for early diagnosis and treatment of congenital heart disease, even when they present to a hospital with a complaint unrelated to the cardiovascular system. We believe that echocardiographic evaluation is necessary, in case of a suspicion of congenital heart disease
Diğer ID | JA96TN32HU |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 11 Sayı: 3 |