Objective: To investigate relationship between incidence of congenital nasolacrimal duct obstruction (CNLDO) and mode of delivery.
Material and Methods: Patients with epiphora, diagnosed as CNLDO in 2014-2017 years were enrolled the study. Demographic and clinical properties of the patients were identified and patients were divided into two groups according to mode of delivery, as cesarean section delivery (CSD) and normal vaginal delivery (NVD). Frequency of CNLDO, gender and laterality were compared between groups.
Results: Seventy five eyes of sixty two patients with mean age 5.5±4.6 months were included in the study. Of the patients included in the study; mode of delivery was NVD in 59.7% of the patients and CSD in 40.3% of the patients. There was no statistically significant difference between two groups according to age and laterality (p=0.501 and p= 0.624). There was no difference between mode of delivery (CSD or NVD) and incidence of CNLDO (p=0.128).
Conclusion: There was no difference between mode of delivery and frequency of CNLDO in our study, however the role of CSD in the etiopathogenesis of CNLDO is still controversial according to the literature.
Mode of delivery Epiphora Congenital nasolacrimal duct obstruction Congenital dacryostenosis
Amaç: Konjenital nazolakrimal kanal tıkanıklığı (KNLKT) görülme insidansı ile doğum şekli arasındaki ilişkiyi incelemektir.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 2014-2017 yılları arasında epifora şikayetiyle başvuran KNLKT tanısı alan hastalar dahil edildi. Hastaların demografik ve klinik özellikleri belirlendi ve hastalar doğum şekline göre sezaryen doğum (SD) veya normal vajinal yolla doğum (NVD) olarak iki gruba ayrıldı. KNLKT görülme sıklığı, cinsiyet ve lateralite özellikleri gruplar arasında karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya başvuru yaşı ortalama 5.5±4.6 ay olan 62 hastanın 75 gözü dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen hastaların doğum şekli %59.7’sinde NVD iken %40.3’ünde sezaryendi doğumdu. Hastaneye başvuru yaşı ve lateralite açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamaktaydı (p=0.501 ve p=0.624). Doğum şeklinin NVD ya da SD olması ile KNLKT görülme sıklığı arasında farklılık yoktu (p=0.128).
Sonuç: Çalışmamızda doğum şekli ile KNLKT görülme sıklığı arasında farklılık tespit edilmemiştir ancak sezaryen doğumun KNLKT için artmış bir risk faktörü olarak etyopatogenezdeki rolü literatürde tartışmalı olarak devam etmektedir.
Konjenital nazolakrimal kanal tıkanıklığı Konjenital dakriyostenoz Epifora Doğum şekli
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | ORIGINAL ARTICLES |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 16 Sayı: 5 |