Uygarlık beşerîdir; medeniyet ise insanî. Beşer ve insan kavramları, eşanlamlı kelimeler değildirler. Özellikle bir ahlâk varlığı olarak insanın medeniyettin aslî unsuru olması açısından iki kavramın anlam içerikleri büyük oranda farklılaşmış durumdadır.
Medeniyet çözümlememizde madde ile mânâ bütünlüğünü sağlayan bir varolan olarak insan, ahlâk açısından temellendirilmektedir. Elbet insanın anlaşılması, ahlâkla sınırlanamaz. Bu nedenle medeniyet temellendirmemiz, ahlâk noktainazarından da olsa, esasen bütünden kopmayan bir özelleştirmedir. Fark, ortak kavramlara yüklediğimiz anlamda tezahür etmektedir.
Medeniyet bir ahlak ve inanç nizamıdır. Bunun anlamı toplumsallığı ve evrenselliği hedefleyen insan merkezli bir düzenliliktir. Hedefi bütün insanlığın huzuru ve mutluluğudur. Bunu gerçekleştirebilmek için ilim ve bilgi esastır. Lâkin ilim ve bilgi hedeflenen amaç doğrultusunda inşa edilir ve kullanıma sunulur. Öyle ki, medenî bir toplumda hak ve adalet ayrım yapmaksızın hayatın bir parçasıdır. İnanç, ibadet, fikir ve vicdan özgürlüğü vardır. Barış ve kardeşlik ilkesi caridir. İyilik emredilir, kötülükten sakındırılır. Samimiyet, dürüstlük, kolaylaştırma, müsamaha toplumsal dayanışmanın dinamikleridir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 16 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 126 Sayı: 249 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.