Sözlü tarih, son dönemlerde gelişen ve yaygınlaşan bir araştırma yöntemidir. Aslında yazılı tarihin tahakkümüne tepki olarak ortaya çıkmış bir alternatif arayışın ürünüdür. Sözlü tarihin kullanımı, araştırmacılar tarafından modern zamanlara ulaşmaktadır. Ancak sözlü tarihin kullanımı çok daha eski zamanlara dek uzanmaktadır. Antikçağ’dan Ortaçağ’a kadar pek çok yazar sözlü tarihten faydalanmıştır. Hatta bunların bir kısmı kendilerine has bir metot geliştirmişlerdir. Ancak yine de sözlü tarihçiliğin başlangıcı daha sistematik bir metot geliştiren modernizm ile anılmaktadır. Türkiye’de modern metodoloji ile sözlü tarihe yaklaşım erken dönemlere rastlar. Ancak bu durum genellikle göz ardı edilmiştir. Bunda özellikle Türkiye’de, sözlü tarih yazımının, bir geleneğe oturtulamaması önemli rol oynamaktadır. Bunun yanı sıra, sözlü tarihin, kavramsallaştırılamaması da bu durumda etkilidir. Her şeye rağmen, Türkiye’de önemli sözlü tarih çalışmalarını gerçekleştiren Faruk Sümer, yazının konusunu oluşturmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 121 Sayı: 239 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.