1914’den önce Büyük Güçler’in özellikle de Fransız ve İngiliz çekişmeleri ile nüfuz mücadelelerinin başlıca alanı Akdeniz’dir. Fransa’nın uzun süreden beri Osmanlı İmparatorluğu’nun bazı bölgelerinde, özellikle de Doğu Akdeniz’de yerleşik bir güç olduğu bilinen bir durumdur. XIX. yüzyılın ikinci ya¬rısına kadar Fransa Doğu Akdeniz’deki bu konumunu Doğu’da siyasî, dinî, kültürel ve iktisadî olarak rakipsiz bir güç olarak mütalaa etmekteydi. Fakat yüzyılın ikinci yarısında Fransa, önce İngiltere’nin, ardından İtalya ve Almanya’nın Doğu’ya yönelik girişimlerini, Doğu Akdeniz’i çevreleyen nüfuzunu tehdit eden gelişmeler olarak değerlendirecektir. XIX. yüzyılın sonlarında Fransa’nın Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki gücüne bakıldığında, katolik himaye politikasının yanı sıra, imparatorluk sathında yoğun bir ticarî ve ekonomik ilişkiler ağına sahip bulunduğu, Akdeniz’de, özellikle de Doğu Akdeniz’de gücünü koruyup savunmak bakımından farklı formülasyonlara yöneldiği görülmekte¬dir. Bu itibarla, Büyük Güçler’in Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında nüfuz rekabeti arttığı oranda Fransızlar da siyasî, iktisadî ve ticarî nüfuzlarını daha fazla arttırma çabası içine girmekteydiler. 1914’den önce İngiltere’ye gelince, İngiltere’nin birkaç yüzyıldan beri Akdeniz’de etkin bir güç olarak bulunma çabası bilinen bir gerçektir. Bu çabaları doğrultusunda Akdeniz’i kontrol altına almada önemli noktalardan birisi olan Kıbrıs ile Girit üzerinde bir süreden beri birtakım projelerinin olduğu, Berlin görüşmeleri arefesinde gündeme gelmiş ve şimdilik Kıbrıs, 1878 Temmuz’u itibariyle İngiliz idaresine devredilmiştir. Bilindiği üzere İngiltere’nin çıkarları genel olarak Akdeniz ile sınırlı değildi. İngiltere Akdeniz’de özellikle de Doğu Akdeniz’in Suriye, Mezopotamya ve Basra Körfezi’yle de yakından ilgilenen ve XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bölgeyi, iktisadî, ticarî ve diplomatik gözlem bakımından Doğu siyasetinin önemli bir yönü olarak mütalaa etmiştir. Bu bakımdan anılan bölgelerdeki İngiliz etkinliği, Fransa’nın XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren diplomatik rahatsızlıklarına sebep olsa da, İngiliz diplomatlarının bölgeye yakın ilgisi Britanya’nın emperyal siyasetinin bir plânı olarak kabul edilmiştir. Bu stratejinin şimdilik Hindistan sömürgesinin korun¬masıyla yakından ilgili olduğu, bölgedeki ticarî ve siyasî üstünlüğün ancak Akdeniz’de edinilmiş güçle korunabileceği politikasına dayanmaktaysa da, yüzyılın sonu yaklaştıkça, İngiltere’nin Doğu Akdeniz’deki emperyal emelleri çok daha açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Sonuç olarak, Birinci Dünya Savaşı’ndan evvel Avrupa’nın, diğer büyük güçleri gibi, bu iki büyük gücü olarak Fransa ve İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu üzerinde çok yönlü çıkarları bulunmaktadır. Savaş öncesi bloklaşma sürecinden itibaren her iki devlet de, aynı ittifakın üyesi olmalarına rağmen Doğu Akdeniz’de, dolayısıyla Osmanlı toprakları üzerindeki nüfuz rekabeti savaşın sonucunda da belirleyici bir rol oynamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu İngiltere Fransa Doğu Akdeniz I.Dünya Savaşı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Şubat 2019 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 121 Sayı: 238 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.