Doğu Akdeniz özelinde Kıbrıs Adası’nın stratejik bir öneme sahip olması, Ege ve Doğu Akdeniz’de sorun yaşayan Türkiye ve Yunanistan’ın iki müttefik devlet oluşu, bölgenin istikrarsız Ortadoğu coğrafyasına yakınlığı, coğrafi durum itibarıyla Avrupa’da yer almayan Kıbrıs Adası’nda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Avrupa Birliği’ne girmesi ve Brüksel’in dolaylı da olsa bölgeye müdahil olması gibi faktörler, Türkiye’nin bölgeye yönelik kapsamlı analizler yapmasını gerektirmektedir. 2000 sonrası bölgede keşfedilen doğalgazın Türkiye’nin dışa bağımlılığını önemli ölçüde azaltacağı; keşfedilen mevzubahis gazın Türkiye üzerinden Batı pazarlarına ulaştırılmasına yönelik politikasının benimsenmesinin kendisini ayrıcalıklı bir konuma getireceği düşünüldüğünde, Doğu Akdeniz’in artan stratejik önemi apaçık ortaya çıkmaktadır. Doğu Akdeniz’de askeri güvenlik bağlamında Suriye’de hava ve deniz üslerine sahip Rusya ise, aralarında Libya’nın da bulunduğu diğer Doğu Akdeniz ülkelerinde de bu girişimlerini yoğunlaştırmak suretiyle aktif bir rol oynamaktadır. Enerji güvenliği özelinde buradaki toplam doğalgaz rezervlerinin kendisininkilerle kıyaslandığında çok düşük olmasına rağmen, Doğu Akdeniz’deki enerji keşif çalışmalarına Gazprom ve Rosneft gibi lider enerji şirketleri kanalıyla müdahil olmaktadır. Bu çerçeve temel alınarak, bu çalışmada, Doğu Akdeniz coğrafyasındaki enerji merkezli askeri güvenlik gelişmelerinin, Türkiye ve Rusya özelinde yansımaları incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk, Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 11 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 130 Sayı: 257 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.