Devletlerin ulusal güvenliği sağlama yönündeki öncelikli araçlarından biri, askeri kapasitenin artırılmasıdır. Bu doğrultuda devletler, askeri güçlerini geliştirmek amacıyla çeşitli stratejiler benimseyebilirler. Bazı ülkeler, askeri ihtiyaçlarını satın alma, hibe gibi dışa bağımlı yöntemlerle karşılarken; bazıları ise kendi kendine yeterli olmayı hedefleyen yerli üretim politikalarına yönelir. Büyük güçler genellikle köklü savunma sanayii altyapılarına sahipken, orta ölçekli devletlerin bir kısmı da yerli savunma sanayii oluşturma ve geliştirme yönünde stratejik adımlar atmaktadır. Bu noktada, orta ölçekli devletlerin savunma sanayii politikalarında sergiledikleri farklılaşmaların hangi değişkenlere bağlı olduğu sorusu dikkat çekici hale gelmektedir. Bu çalışmada, söz konusu farklılaşmaların arkasındaki içsel ve dışsal etkenler ele alınmakta; bu etkenlerin devlet davranışlarını açıklamadaki görece belirleyicilik düzeyi analiz edilmektedir. Dışsal değişkenler bağlamında, özellikle ittifak ilişkilerinden uzaklaşma, uzaklaştırılma ya da uzaklaştırılma korkusu gibi olgular değerlendirilmiştir. Teorik çerçeve olarak ise neoklasik realizm yaklaşımı benimsenmiş ve bu teorinin öne çıkardığı ara değişkenler tartışılmıştır. Çalışmanın metodolojisi kapsamında, teorik çıkarımların ampirik düzeyde sınanabilmesi amacıyla Türkiye’nin 2004–2024 yılları arasındaki yerli savunma sanayii politikaları incelenmiştir. Türkiye örneğinde, öncelikle ittifak ilişkileri üzerinden, ardından iç dinamikler bağlamında geliştirilen hipotezler test edilmiştir.
One of the most prominent priorities for states in ensuring their national security is the enhancement of military capacity. In this regard, states may adopt various strategies to strengthen their armed forces. While some countries meet their military needs through procurement methods such as purchases or foreign aid, others pursue the goal of achieving self-sufficiency in defense production. While great states generally have indigenous defence industries, some middle power states determine policies to develop indigenous defence industries. Identifying the variables that account for the divergent behaviors of middle power states in the development of defense industries constitutes a significant research question. In this study, the role of both external and internal variables in explaining the variation in state behavior is examined. Particular attention is given to identifying which of these variables are more decisive in shaping state actions. Concepts such as alienation from alliances, abandonment, and fear of abandonment are discussed as external factors. Within the context of the defense industry, the theoretical approach of neoclassical realism and its intervening variables are also analyzed. As part of testing the theoretical framework that forms the methodological basis of the study, Türkiye's domestic defense industry policies between 2004 and 2024 were examined. In the case of Türkiye, the study’s hypotheses were tested using empirical data, with a primary focus on alliance relations and a secondary focus on internal variables.
Alliance Relations Neoclassical Realism Indigenous Defence Industry
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Türk Dış Politikası, Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 29 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 22 Nisan 2025 |
| Kabul Tarihi | 7 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 137 Sayı: 273 |

Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.