Gülten Akın (1933- ) began writing poetry in the 1950’s partly in the second new line but his poems from the 1970’s with socialist sensibility and this allows you to switch the orientation of individuality socialism sustain until the end of a poet. İn the ivory tower, not loooking at issues where the community belives that poetry and poetics in the feeeding dynamics of life generate this system. Panorama of the city with a new way of life in her poetry, along with urbanization, such as the theme of migration and squatter acquires an important place. Often the poet of the themes in the functioning of a woman sensitivity, city people wrote the epic, the folk songs and the lament. İn this article, the city, after a biref information about the consept of migration and slum Gülten Akın’s poem described how they are perceived.
Gülten Akın (1933-), 1950’li yıllarda yazmaya başladığı şiirleriyle kısmen İkinci Yeni çizgisinde görülen, ancak 1970’li yıllardan itibaren toplumcu duyarlılığa sahip yazdığı şiirleriyle de bireysellikten toplumculuğa geçiş sağlayan ve bu yönelişini de sonuna kadar devam ettiren bir şairdir. Yaşadığı toplumun meselelerine kayıtsız kalmayarak, şiirin hayatın dinamikleriyle beslenmesi gerektiğine inanır ve poetikasını da bu minvalde oluşturur. Onun şiirinde yeni bir yaşam tarzının panoraması olan kent, kentleşmeyle birlikte gelen göç ve gecekondu gibi temalar önemli bir yer edinir. Çoğunlukla bir kadın duyarlılığında söz konusu temalara eğilen şair, aynı duyarlılıkla kent insanının destanını, türküsünü ve ağıtını yazmıştır. Bu makalede kent, göç ve gecekondu kavramları hakkında kısa bir açıklama yapıldıktan sonra, Gülten Akın şiirinde bunların nasıl algılandığı ilgili şiirlerden hareketle gösterilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 13 Nisan 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 |