Giresun yöresi kemençecilik geleneği, âşıklık geleneğiyle icra mantığı, tekniği, ortamı ve bağlı bulunduğu kültür dairesi gibi açılardan benzer özellikler göstermektedir. Sadece kullanılan müzik aleti ile bazı geleneksel özelliklerde farklılıklar göze çarpmaktadır. İki gelenek arasındaki bu sıkı ilişki şekil, tür bağlamında benzer özelliklere sahip ürünlerin ortaya konulması sonucunu da doğurmuştur. Âşıklık geleneğinin önde gelen türlerinden birisi de “destan”dır. Kemençecilik geleneği de tıpkı âşıklık geleneğinde olduğu gibi, destan türünden eserler vermiştir. Bilindiği üzere âşıklar, hemen her konuda söyledikleri bu destanları “koşma” ve “mani” biçimleriyle meydana getirmişlerdir. Kemençecilik geleneğinin temsilcileri ise değişik konular üzerine inşa ettikleri destanları, diğer pek çok üründe olduğu gibi, 7 heceli “mani” biçimiyle oluşturup icra etmişlerdir. Bu çalışmada, Giresun yöresi kemençecilik geleneğinin meydana getirdiği mizahi destanlar, bilinen en eski örnek sayılan ve Kemal İpşir (Durkaya) tarafından icra edilen “Destan” başlıklı metin ile İbrahim Gülpınar tarafından icra edilen “Köroğun Bemece’si” ve “Feysbuk” başlıklı metinler üzerinden değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu noktada, gelenek içerisinde üretilen mizahi destanların, şekil ve tür özellikleri dışında işlevleri, oluşumlarında etkili olan bireysel ya da toplumsal hadiseler ile fıkra türüyle olan ilişkileri de tartışılmıştır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 27 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |