Türkçede
seslerle (vurgu, ünsüz ikizleşmesi,
ünsüz türemesi, ünlü uzaması, başa hece eklenmesi), eklerle (+-An, +CAK, -dek, +-DIr, +-DUr, -GIl, +KInyA, +lAr, +mAn,
+rAK, +TI, +-U, +z), kelimelerle
(edatlarla, zamirlerle, tekrarlarla, ek/edatlarla), sözdizimiyle pekiştirme yapılmaktadır. “Tamtakır” sözcüğü de benzer hecelerin tekrarı esasına dayanılarak
kurulan bir pekiştirme sözcüktür.
Türkiye
Türkçesinde “tamtakır” “içinde
bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş” anlamında kullanılan
bir pekiştirme sözcüktür. Bu pekiştirmenin tamtakır
kuru (veya kırmızı) bakır “boş, bomboş”, tamtakır olmak “içinde gerekli hiçbir
şey kalmamak” gibi kalıplaşmış kullanımları da bulunmaktadır. Kırgız
Türkçesinde taptakırçak “çırıl
çıplak, tertemiz olarak”, taptakır
“büsbütün, tamamen” örnekleri görülmektedir.
Bu
pekiştirme sözcüğünün ilgili kaynaklarda yansıma sözcük olarak kabul edilen “takır” sözcüğünden oluştuğu ileri
sürülmektedir. Ancak yansıma sözcükler ile benzer hecelerin tekrarı esasına
dayanılarak bir pekiştirme yapılmaz. “Takır”
sözcüğü, Türkiye Türkçesi ağızlarında “toprakların
yer yer çatlaması, kuruması durumu”, Kırgız Türkçesinde takır “çıplak, bitkisiz, otsuz”; Özbek Türkçesi ağızlarında takır yil “verimsiz yıl” (Sayram); Kâşgar ve Yarkend
ağızlarında taúur “toprağı sert ve düz olan çöl”, taúir “üzerinde herhangi bir bitki yetişmeyen; üstünde
yün, saç olmayan”; Altay
Türkçesinde takır “çıplak, bitkisiz”;
Hakas Türkçesinde tahır “kıraç,
çıplak, ot yetişmeyen”; Yakut Türkçesinde tahaarııta suox, tuhata suox “verimsiz” biçiminde kullanılmaktadır.
Bu
sözcüğün kökünü oluşturan “tak” “yok,
değil; boş, açık, çıplak” sözcüğü de tarihi ve çağdaş Türk lehçelerinde
görülmektedir: Uygur Türkçesinde taú
“angarya”, Dîvânu Lugâti’t-Türk’te dag ~ êag “değil, yok”, Karahanlı Türkçesi Satır
Altı Kur’an Tercümesi’nde daġ, °aġ “yok, değil”; Altay Türkçesinde tak
cer
“çıplak, otsuz yer”, Çuvaş Türkçesinde tak
/ takah “boşuna, boş yere, yok yere”; Yakut Türkçesinde taak
“boşuna” vd.
Bu
çalışmada verilere dayanarak “tamtakır”
pekiştirmesini oluşturan “takır”
sözcüğünün “tak” kökünden türediği ve
bu pekiştirmenin yansıma bir kökten oluşmadığı savunulmaktadır. Çalışmada
ayrıca aynı köke dayanan diğer sözcükler tespit edilmekte ve sözcüğün tarihi
ile çağdaş lehçelerdeki kullanımlarına yer verilerek bir sonuca varılmaktadır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2017 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2017 |
Kabul Tarihi | 15 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 |