Coğrafi keĢifler sırasında yeni dünyadan getirilen tütün, dünyanın önemli tarım ürünlerinden biri olmuĢtur. 17. yüzyıla gelindiğinde tütün, Osmanlı coğrafyasında da rağbet edilen bir tarım ürünü olmaya baĢlamıĢtır. Tüketimine dönük olarak aralıklarla yürürlüğe konulan yasaklara rağmen imparatorluk coğrafyasında ve ötesinde hızla geniĢleyen pazar, yeni Osmanlı coğrafyasında ekim alanlarının ortaya çıkmasında etkili olmuĢtur. 18. yüzyılın baĢlarına gelindiğinde Doğu Karadeniz bölgesinde de yaygınlaĢmaya baĢlayan tütün tarımı, yüzyıl sonra devletin politik ve iktisadi anlamda zayıf düĢmesi sonucunda, hâkim unsurların devletin kaynaklarına el koyma eylemleri açısından stratejik bir ürün hâlini almıĢtır. 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Osmanlı sınırları içindeki tütün tarımını, kurulmasını sağladıkları Reji idaresi ile kontrol altına alan Batılı devletler ve onlarla iliĢkili finans çevreleri, tütün üreticilerine hükmetmeye baĢlamıĢlardır. Uygulanan baskılardan ötürü çaresiz kalan Anadolu çiftçisi, mahsulünü çoğunlukla kaçakçılara satmak zorunda kalmıĢtır. Kaçakçılıkla kolcular vasıtasıyla mücadele eden Reji Ġdaresinin tüm gayretlerine rağmen artan kaçakçılık faaliyetleri, Rejinin kapatıldığı dönemlerden sonra nispeten azalarak devam etmiĢtir. Sosyal ve kültürel hayatta önemli izler bırakan tütün, kaçakçılar ve onlarla mücadele eden kolcular, Trabzon yöresi manileri ve türkülerine konu olmanın dıĢında, anlatılarda da kendilerine yer bulmuĢlardır. Birkaç nesil boyunca aktarılan bu anlatılara zaman içinde yenileri eklenebildiği gibi aynı anlatılar çeĢitlenebilmiĢtir. Bu çalıĢmada Trabzon çevresinde alan araĢtırması ile tespit edilebilen tütün kaçakçılığı ile kaçakçılar ve kolcular arasında yaĢanan mücadeleleri konu alan anlatılar; sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla değerlendirilecektir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ocak 2018 |
Kabul Tarihi | 25 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 |