Türkçe, dünyanın
en eski ve en çok konuşulan dillerinden biridir.Son yıllarda Orta Asya’da
(özellikle Türk boy ve topluluklarının yaşadıkları bölgelerde), Orta Doğu’da,
Avrupa Birliği ülkelerinde ve Türkiye’de yaşanan değişmeler ve gelişmeler
Türkçeye (Türkiye Türkçesine) olan ilgiyi de artırmıştır. Ana dilleri,
lehçeleri, yaş grupları, eğitim ve kültürel düzeyleri farklı olan insanlar,
dünyanın birçok bölgesinden ve ülkesinden Türkçe öğrenmek için Türkiye’ye
gelmekte veya kendi ülkelerinde ilgili birimlerde Türkçe öğrenmektedirler.
Türkçeyi
yabancı dil olarak öğrenme, kimi zaman bir istekten kimi zaman da zorunluluktan
kaynaklanmaktadır. Nitekim komşuluk ve akrabalık ilişkileri, dinî, askerî,
ticari, ilişkiler,göç, turizm, eğitim ve öğretim Türkçe öğrenmenin temel sebepleri
arasında yer almaktadır.
Türkiye’de
ve yurt dışında Türkçe öğreten pek çok kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Bunların
hedef kitlenin durumunu, dil öğrenme amaçlarını ve ihtiyaçlarını göz önünde
bulundurarak kendilerini yenilediklerini; belirlenen amaçlar ve ihtiyaçlar
doğrultusunda eğitim öğretim koşullarını oluşturduklarını söylemek mümkün
değildir. Söz konusu kurum ve kuruluşların büyük bölümünde Türkçe öğretimi hâlâ
yetersiz kadrolarla ve geleneksel anlayışla sürdürülmektedir.
Bu
makalede Türkçeninyabancı dil olarak öğretiminde birçokfaktörün hedef kitlenin
/ “öğrenen”in durumuna (yaşına, ana diline, lehçesine, dil yeterliğine, zekâ
düzeyine, cinsiyetine, öğrenme stiline, kültürüne, kaygı, motivasyon ve tutum
özelliklerine), amaçlarına ve ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenmesi
gerektiği vurgulanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ocak 2019 |
Kabul Tarihi | 10 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 7 Sayı: 4 |