Ölçünlü dilin en gelişmiş alanlarından birini oluşturan edebiyat dili, dilin günlük kullanım kalıplarının sınırlarını zorlayarak kendine özgün bir yol arar. Bu arayış kadın yazarların kaleminde daha belirgin ve özenli bir görünüm kazanır. Bu çalışmada, Rozalya Ana adlı hikâyesi incelenen Sevinç Çokum’un eserleri buna en iyi örnektir. Sevinç Çokum, sosyal olayların insanın iç dünyasında meydana getirdiği yansımaları etkili dil kullanımıyla eserlerinde ustaca yansıtır. Rozalya Ana adlı hikâyede, İkinci Dünya Savaşı sonunda Stalin tarafından Orta Asya’nın ıssız topraklarına sürgüne gönderilen Kırım Türklerinin tekrar kendi topraklarını yurt edinmeleri konu edilir. Bu araştırmanın kuramsal çerçevesini oluşturan metin dilbilimi, iletişim işlevi taşıyan dilsel birimler olarak tanımlanan metinleri, dil bilgisi ve metin dilbilgisinin ötesinde, yakınlık, uyumluluk, dış dünya ya da gönderge düzlemiyle ilişkileri açısından bağlaşıklık, bağdaşıklık-tutarlılık gibi ilkeler uyarınca belirlemeyi, bu alanda biçimsel bir tanımlama ortaya koymayı amaçlayan dil bilimi dalıdır. Nitel araştırma yönteminin doğası içinde gerçekleştirilen bu çalışmada, metin dilbiliminin ortaya koyduğu yineleme, eşdizimsel örüntü gibi temel yaklaşım ve kavramlardan yararlanılarak Rozalya Ana adlı hikâye yorumlanmış, sözcüklerin duygu değerine değinilmiş, ayrıca yazarın dil ve üslubu üzerinde de durulmuştur. Göç, soğuk, baskı gibi motiflerin öne çıktığı metinde, esenliksiz sözcüklerin esenlikli sözcüklerden daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Sevinç Çokum Rozalya Ana eşdizimsel örüntü sözcüklerin duygu değeri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 9 Sayı: 4 |