Bu makalede, Herodot tarafından anlatılan ünlü kadın komutan Tomris Han’ın Batı betim sanatında konu edilmesi ele alınmaktadır. Pers İmparatorluğunun kurucu olan Büyük Kyros’un son savaşı Massagetae/Saka/İskit Kraliçesi Tomris Han ile olmuş ve savaşın sonunda Kyros yenilmiş, savaş meydanında öldürülerek başı kesilerek bedeninden ayrılmıştır. Kadının intikamı şeklinde yorumlanan bu olay özellikle Rönesans’tan başlayarak betim sanatının konularından birisi olmuştur. Peter Paul Rubens (1577-1640), Francesco Allegrini (1587-1663), François Ragot'un (1638-1670), Gustave Moreau (1826-1898) gibi çok sayıda farklı sanatçı tarafından resmedilen Tomris Han, Batı Sanatında kadının gücü, adaletin sembolü olarak görülmüştür. Makalede ressam veya heykeltıraşlar tarafından yapılan Tomris Han konulu çalışmalar tanıtılacaktır. Herodot, Pers Akhaimenid İmparatorluğu'nun ilk kralı olan Büyük Kyros'un yaklaşık MÖ 530 civarında Hazar Denizi'nin doğusunda İskit / Saka etnik grubu olan Massagetae Kraliçesi Tomris tarafından öldürülmesini, sonrasında ise başını gövdesinden ayırarak, ant içtiği gibi, içi kan dolu bir tuluma batırmasını en ince detaylarına kadar anlatmaktadır. Bu hikâye Tomris’i, özellikle Rönesans ve sonrasında, Batı sanatının önemli kadın karakterlerinden birisi hâline getirmiş ve “kadının gücünü” diğer bir ifade ile “feminizmi” temsil eden bir ikon hâline dönüştürmüştür. Bu konunun Rönesans Avrupası’nda çok sayıda tekrarlanması Tomris Han’ın kişiliğinde kadını, hakkın ve adaletin tecellisinin bir sembolü hâline getirmiştir. Ülkemizde Tomris Han’ın yaşayıp yaşamadığı veya mitolojik bir karakter olup olmadığı tartışılsa da Batı Dünyası, kadının cesareti ve gücünün bir simgesi olarak Tomris Hanı sevip saygı duymakta ve hâlâ hayranlıkla değişik ortamlarda adını ölümsüzleştirmeye çalışmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 10 Sayı: 1 |