İmge, sözcüklerin sıradanlaşmış kullanımlarının dışına çıkarak zihinsel anlamda yeni ufuklara, yeni çağrışımlara, yeni sözcük evrenlerine ulaşmayı sağlayan bir üst dil kurar. Bu sayede günlük iletişim dilinden farklı olarak sözcükler, yalın hâllerinden sıyırılarak hem yazanın hem de okuyanın zihinsel dünyasında giderek genişleyen kimi zaman çakışan kimi zaman da ayrılan anlamlar dünyası oluşturur. Edebî türler içerisinde dil yapısı bakımından diğerlerinden ayrılan şiir dili, imge kullanımına daha elverişli bir yapıya sahiptir. Daha az sözcükle daha derin ve çokkatmanlı bir anlam dünyası aralayan şiir, hem yazanın hem de okuyanın zihinsel anlamda yeni dünyalara açılmasını sağlayan bir yapı arz eder.
Sanatçılar içinde yaşadıkları toplumla birlikte bireyselden evrensele uzanan çizgide tüm insanlığın ortak sesidir. Yaşadığı toplumun, coğrafyanın, geleneğin kısacası kimliğini kuran değerlerin farkında olan sanatçı, bu değerleri özümseyen ve gelecek nesillere aktaran kişidir. Bu bağlamda çağdaş Türk şiirinde yaşadığı toplumun değerlerine yaslanarak kendine yabancılaşmadan yazan Sezai Karakoç, edebiyat tarihinde haklı bir yer edinmiştir. Şiirlerinde, benliğinin farkında olan ve buradan hareketle kimlik inşasına yönelen Karakoç, şiir evrenini kurarken kendini var eden değerler düzleminden dünyaya açılır. Kendi yaşadıklarıyla tarihsel düzlemde yaşananları odak noktasına alan şair, bunları âdeta “zamanın aynasında” kaynaştırmayı bilir. Kendi tarihiyle toplumunun ve insanlığın tarihini bir araya getiren bu şiir dili içinde “ayna imgesi” de kendine özgü bir yere sahiptir. Karakoç’un şiirlerinde yer alan “ayna” imgesi ile hangi anlamlara, değerlere gönderme yapıldığını belirlemek bu çalışmanın temel amacıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 11 Sayı: 4 |