Cellulosic-based fabrics, such as viscose, tend to wrinkle and this leads to deterioration of their appearance. In this topic,
there are many studies with different chemicals and nowadays DMDHEU derivatives are the most commonly used chemicals for easycare.
In this study, the analysis of SEM and FTIR, color difference, breaking and tear strengths, softness and crease resistance angle
values of the fabric were measured after two different cross-linkers were applied to viscose woven fabric by impregnation method in
different concentrations. The analysis SEM and FTIR support the presence of both chemicals on the viscose surface. After treatments, the
formation of formaldehyde is below the limit values, and the loses in physical properties and stiffness (handle) are in the acceptable
levels. The best results were obtained with the modified dihydroxy ethylene urea chemical when tensile strength, modulus, and tear
strength values are taken into consideration. Bending stiffness and bending modulus of fabrics increase with increasing concentration of
chemicals and the best wrinkle values were obtained in the highest concentration. It is seen that the color difference in the fabrics is high
and the color difference continues to be a big problem when compared with the other negative effects after the treatments. The results
showed that both chemical applications were positive effective on the wrinkle properties of the viscose fabric, and also the use of
softeners in recipes especially improved on the fabric handle and mechanical properties of the viscose fabric. In summary, dihydroxy
ethylene urea derivatives have an effective chemical group for wrinkle-free finishing treatments.
Viskon gibi selülozik esaslı kumaşlar, buruşma eğilimi gösterirler ve bu durum görünümlerinin bozulmasına neden olur. Bu
konuda, birçok kimyasal ile çalışmalar yapılmış ve günümüzde en çok DMDHEU türevleri kullanılmaktadır. Bu çalışmada, viskon
dokuma kumaşa iki farklı çapraz bağlayıcı ile buruşmazlık bitim işlemi uygulandıktan sonra kumaşların SEM ve FTIR analizleri
yapılmış, renk, kopma ve yırtılma mukavemeti, yumuşaklık ve buruşmazlık açısı değerleri ölçülmüştür. SEM ve FTIR analizleri, her
iki kimyasalın viskon yüzey üzerindeki varlığını desteklemektedir. İşlemleri sonrası formaldehit oluşumu limit değerlerin altında olup
fiziksel özeliklerde kayıplar ve tutumda sertleşmeler kabul edilebilir seviyelerdedir. Kopma mukavemeti, modül ve yırtılma
mukavemeti değerleri dikkate alındığında en iyi sonuç, modifiye edilmiş dihidroksietilenüre kimyasalı ile elde edilmiştir.
Kimyasalların konsantrasyon artışı ile birlikte kumaşların eğilme rijitliği ve eğilme modülü artarken ve en yüksek konsantrasyon
uygulamalarında en iyi buruşmazlık değerleri elde edilmiştir. Her iki kimyasal ile yapılan uygulamalarda kumaşlardaki renk farkının
yüksek olduğu ve işlem sonrası ortaya çıkan diğer olumsuz etkiler ile karşılaştırıldığında, renk farkının büyük bir sorun olarak devam
ettiği görülmektedir. Sonuçlar, her iki kimyasal ile yapılan uygulamanın viskon kumaşların buruşmazlık özellikleri üzerinde olumlu
yönde etkili olduğunu, reçetelerde yumuşatıcı kullanımının ise özellikle tutum ve mekanik özelliklerde iyileşme sağladığını
göstermiştir. Özet olarak dihidroksietilenüre türevlerinin buruşmazlık işlemlerinde etkili bir kimyasal grubu olduğu görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 26 Sayı: 115 |