In Lectures on The Philosophy of History, Hegel submit that spirit feels
itself at home in ancient Greek and indeed it is reborn in this land. Hegel present a
description of spirit‟s reaching to self-consciousness with regard to phenomenal
knowledge in the Phenomenology of Spirit. In spirit‟s journey for being attain its
self-consciousness, the first stage is the ancient Greek world as a spirit which exist
in immediate manner. There is a living totality of spiritual substance and individual
in ancient Greek world; and this is a given reality which has not yet been reflected
on. Ancient Greek spirit is a unity of the substantial and the individual; for the very
reason it reveals an awareness of individuality which has not yet ripened in a
manner of modern subjectivity. This state of consciousness will give rise to
disintegration of ancient Greek spirit‟s unity or beautiful harmony. With go into
action, ancient Greek‟s beautiful harmony proceed to the conflict and the conflict‟s
champions are actual individuals of the powers of ethicak substance. As soon as the
actual individuals go into action who are natural and immediate defenders of two
substantial power as divine and human right, they move toward the destruction of
each other. Since the both of the essential aspects of spirit don‟t see its totality in
its opposite, the result is a irreconcilableness and the necessity of prooceding to the
higher shape of consciousness. Thus in itself or conceptually there is a living unity
of ethical substance and individual in ancient Greek world. Nonetheless for itself or
experientially the beautiful harmony of ancient Greek spirit dissolves into two
obstinate characters as the champions of divine right and human right. And since in
that conflict the individuals‟ rights couldn‟t be understood as a whole, ancient
Greek spirit bow to its Fate and give place to Roman world as a following world
spirit which recognise the individual as a self even though it is abstract.
Hegel Tarih Felsefesi Üzerine Dersler‟de Antik Yunan‟da tinin kendisini
evinde hissettiğini ve gerçek anlamında yeniden doğuşunun bu toprakta
gerçekleştiğini söyler. Tinin Fenomenolojisi adlı eserde ise Hegel tinin kendilik
bilincine ulaşmasının fenomenal bilgi bakımından betimlemesini sunar. Tinin
kendilik bilincine ulaşma yolculuğundaki ilk aşama dolaysızlığı içerisinde var olan
tin olarak Antik Yunan Dünyası‟dır. Antik Yunan dünyasında tinsel töz ile bireyin
canlı bir bütünlüğü vardır ve bu henüz üzerine düşünülmemiş verili bir gerçekliktir.
Antik Yunan Tini hem tözsel hem de bireysel olanın dolaysız birliğidir; tam da bu
sebeple henüz modern öznellik anlayışının olgunlaşmamış olduğu bir bireysellik
bilincini ortaya koyar. Bu bilinç durumu antik Yunan tininin dolaysız birliği ya da
güzel uyumunun dağılmasına sebep olacaktır. Eylem ile birlikte antik Yunan‟daki
güzel uyum çatışmaya doğru ilerler ve bu çatışmanın tarafları törel tözün güçlerinin
edimsel savunucularıdır. Antik Yunan tininin iki tözsel kuvveti olan ilahi yasa ile
insani yasanın doğal ve dolaysız savunucuları olan edimsel bireyler, eyleme
geçtikleri anda birbirlerinin yıkımına doğru ilerlerler. Tinin iki özsel yanından her
ikisi de karşıtında kendi bütünlüğünü göremediğinden, sonuç uzlaşımın
sağlanamaması ve bir sonraki bilinç şekline geçişin zorunluğudur. Böylece
kendinde ya da kavramsal olarak antik Yunan dünyasında törel töz ile bireyselin
canlı bir birliği vardır. Bununla birlikte kendisi-için ya da deneyimsel olarak antik
Yunan tininin güzel uyumu biri ilahi diğeri de insan yasasının boyun eğmez iki
karakterine bölünür. Bireylerin haklarını teslim edemediğinden ötürü yazgısına
boyun eğer ve bireyselliğin soyut da olsa tanındığı bir sonraki dünya tini olarak
Roma dünyasına yerini bırakır.
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ocak 2017 |
Gönderilme Tarihi | 16 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 6 |