Leibniz’in felsefesinin temelini mantık anlayışı oluşturmaktadır. O, metafizik, bilgi ve etik kuramını mantık ilkeleri ile temellendirmiştir. Böylece mantık biliminin felsefe için önemini vurgulamış ve ayrıca yeterli neden ilkesinin de bir mantık ilkesi olduğunu ileri sürerek klasik mantığa katkıda bulunmuştur. Düşünce tarihinde yeterli neden ilkesini kullanan ilk düşünür Leibniz değildir; fakat Leibniz’e kadar neredeyse hiçbir düşünür bu ilkeyi varlığın ve bilginin temel ilkesi olarak kullanmamıştır. Bazı mantıkçılar yeterli neden ilkesini mantık ilkesi olarak kabul etmemektedir. Leibniz ise bu ilkenin bir mantık ilkesi olduğunu ileri sürerek Tanrı anlayışını, bilgi felsefesini ve kötülük problemini bu ilkeden hareketle açıklamıştır. Yeniçağın yeni yöntem arayışı uğraşılarına Leibniz de dâhil olmuş ve matematiksel yöntemi mantık aracılığıyla felsefeye uygulamaya çalışmıştır. Böylece o, bilgide kesinlik sorununu çözmeyi hedeflemiştir. Felsefeye evrensel bir nitelik kazandırma çabasında olan düşünür bu konuda klasik mantığın yetersiz kaldığını düşünmüş, evrensel karakterizm ve kalkül üzerine çalışmalar yapmıştır. Leibniz, bu çalışmaları yayımlamak istemediği için her ne kadar yaşadığı çağda büyük bir etki yaratamamış olsa da o, söz konusu çalışmalarıyla sembolik mantığın öncüsü olmuştur.
Leibniz yeterli neden ilkesi klasik mantık modern mantık evrensel karakterizm
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 16 |