Genel olarak dile getirirsek, Antik çağda doğaya, ortaçağlarda Tanrı’ya referansla temellendirilmeye çalışılan devleti, insanlar arasındaki rızaya dayalı bir sözleşme nosyonuyla gerekçelendirmesi nedeniyle Thomas Hobbes on yedinci yüzyılda modern devletin önemli teorisyenlerinden birisi olarak kabul edilir. Nasıl ki Descartes bireyi epistemik bir özne olarak düşüncesinin merkezine yerleştirmek suretiyle modern felsefenin kurucusu olarak kabul ediliyorsa, kanımızca Hobbes da tarafların rızasına dayalı sözleşme nosyonunu devletin temeline yerleştirmesi nedeniyle modern devletin kurucuları arasında sayılabilir. Ne var ki modern olarak nitelediğimiz bu devletin, belki de ortaçağlardan devraldığı miras nedeniyle olsa gerek en önemli sorunlarından birisi dinle devlet arasındaki ilişkinin ne ve nasıl olması gerektiğidir. Hem savunduğu materyalist ontoloji gereğince, hem de içinde yaşadığı toplumdaki dinsel çatışmalara çözüm bulma amacıyla Hobbes dinsel iktidarla siyasal iktidarı tek bir çatı altında toplamayı ve deyim yerindeyse dinsel iktidarı siyasal bütünün içerisinde eritmeyi amaçlamaktadır. Böylesi bir yaklaşım doğal olarak dinle devlet arasındaki çatışmayı ortadan kaldırmaktadır ama beraberinde birtakım sorunlar da getirmektedir. İşte biz de makalemizde, önce Hobbes’un bu şekilde tasvir ettiğimiz din devlet tasarımını ortaya koymayı ve ardından söz konusu sorunlara işaret ederek eleştirel bir değerlendirmesini yapmayı amaçlamaktayız.
In general terms, Thomas Hobbes is considered as one of the important theorist of the modern state in the seventeeth century, as he grounds the state, which was tried to be grounded with reference to natura in Ancient times and to God in the Middle Ages, with the notion of a conratct based on consent between people. Just as Descartes is considered the founder of modern philosophy by placing the individual at the center of his thought as an epistemic subject, in our opinion Hobbes can also be considered among the founders of the modern state because he placed the notion of a contract based on the consent of the parties at the foundation of the state. However, one of the most important problems of this state, which we describe as modern, perhaps due to the legacy it inherited from the Middle Ages, is what and how the relationship between religion and the state should be. Hobbes aims to gather religious power and political power under a single roof and, so to speak, to dissolve religious power within the political whole, both in accordance with the materialist ontology he advocates and in order to find a solution to the religious conflicts in the society he lives in. Such an approach naturally solves the conflict between religion and the state, but it also brings with it a number of problems. In our article, we aim to first reveal Hobbes’ religion-state design which we describe, and then make a critical evaluation by pointing out the problems in question.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Devlet Felsefesi, Siyaset Felsefesi, Toplum Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 20 |