Cilt, tezhip ve ebrû gibi İslam sanatları, hat sanatının merkezî rolüyle gelişmiştir. Hat sanatının teşhiri başlangıçta Kur’an-ı Kerim’in istinsahı ve yapılar üzerindeki kitabelerle olmuştur. İslam medeniyeti, farklı milletlerle farklı coğrafyalarda temsil edilmiş ancak hepsinin ortak sanatı her zaman hat sanatı olmuştur. Orta Çağda net bir şekilde kaideleri ve kuralları olan tek sanatın hat sanatı olduğu bilinmektedir. Hat sanatı tarihin hiçbir döneminde belirli bir zümreye has kalmamış, her zaman toplumun tüm kesimlerinin ilgisini çeken bir sanat olmuştur. Yüzyıllar boyunca değişen şehirler, gelişen teknolojilere rağmen hat sanatına olan ilgi hiçbir zaman eksilmemiş, bilakis her dönem artarak devam etmiştir. Yazıya çok hürmet gösteren Türkler, özellikle XV. asırdan sonra hat sanatında öncülüğü temsil etmiş, dünyaca ünlü sanatkârlar yetiştirmiş ve yeni yazı türleri icat etmiştir. Hat sanatının sergilendiği zeminler mimari eserler, kitaplar ve levhalardan müteşekkildir. Araştırmamız hat sanatının teşhirinin geçirdiği dönemleri, günümüzde dijital mecrada hat sanatının sergilenmesi hususundaki menfi ve müspet sonuçları değerlendirmeyi ve bu bağlamdaki bazı yeni sorularla literatüre katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Geleneksel Türk Sanatları Hat Sanatı Kitabe Levha Sanal Sergiler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Tevilat Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.